Sevmedim takvimleri…
Günleri, saatleri…
Sınırlıyor, sonsuzluğumu yok ediyor, yoruyor…
Bazı şeylere yetişememenin ve hep ertelemenin hüznünü yaşatıyor diye.
Gün geliyor yaralı ceylan misali sancı bırakıyor bedenimde…
Gün geliyor çocukluğumun tadını damağımda hissettiriyor…
Çok zaman eski hatıraları çekip çıkarıyor bellegimden.
Karşıma koyuyor evimizin duvarındaki siyah beyaz fotoğrafları…
Ve Sarıkamış’ın beyaz örtülü caddelerini, sokaklarını…
***
Dışarıda lapa lapa yağan kar…
Atlı kızaklarda yanakları soğuktan al al olmuş yoksul çocuklar…
Kuzine sobada patlayan kestaneler…
Çevresinde mahalleden arkadaşlarım…
Dans eden ateşe bakıp hikâyeler uyduruyoruz yarışırcasına…
Adı üstünde kendi yarattığımız masallar bunlar. Kurgu olduğunu biliyoruz ama kendimizi öylesine kaptırmışız ki hikâyeye biz bile inanıp tartışabiliyoruz.
Serpil iddia ediyor; “Hayır, prensesi eşkıya kaçırmadı onu beyaz atlı prens aldı.”
Ben atılıyorum hemen, “Yok yok yanılıyorsun saraydan kendisi kaçtı…” diyorum.
Hayal atımızı kamçılıyoruz birlikte.
Yalnız kaldığım zamanlarda dışarıda kışın ayazı, içeride sobanın sıcağı ile oluşan buhara yüzümü dayayıp şekiller yapıyorum. Kalp çizip ortasına adımı yazıyorum, erkek adı yazmak ayıp ve günah.
Gömüyoruz aşklarımızı en derine, kimseler görmesin, incitmesin diye.
Gecenin karanlığı ürkütüyor beni… İçeriye bakıp ailemi bir arada görünce Millet Bahçesinin kocaman ağaçlarının dallarına ürkekliğimi oturtuyorum.
Annemin üzerine çıkmamıza izin vermediği yeşilbaşlıklı karyolasına bedenimi bırakıp ördek desenlerinin içine düşerdim, hiç canım yanmazdı, yanımda annem vardı.
Okulda sınav telaşlarım, adı merhamet olan Necati hocam, hoşgörülü tatlı sert İsa hocam ve benim yoksul bakışlarım bugüne şükretmeyi öğretti bana.
Ne çok seviyorum eski zamanların gülen hatıralarını.
Geleceğin hatıraları hiç olmayacakmış gibi…
Hülya Türk BOYACIOĞLU

https://www.facebook.com/hulya.turk.169

( Gülen Hatıralarım başlıklı yazı HÜLYA TÜRK tarafından 23.09.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.