Doğu Akdeniz'de bir zamandır petrol arıyoruz. AB de bizi durmadan tehdit ediyor ekonomik yaptırım uygularız diye. O zaman biz ne yapıyoruz, onlar bize ekonomik yaptırım uygulamadan önce biz onlara ekonomik yaptırım uyguluyoruz. Akılları duracak billahi, sadece durmak ile de kalmayacak, akılları tavana vuracak. Geri de gelmeyecek tavanda kalacak...


Bir kere A ve B harflerini kullanmıyoruz, bundan sonra alfabeden çıkartalım. Ya da çıkartamıyor isek bile en azından A ve B'nin yerlerini değiştirelim. A'dan sonra C gelsin ya da D gelsin. Bundan sonra AB ülkelerinin uçaklarına binmeyelim, uçak ile gitmek gerekiyorsa gemiler ile gidelim, nereye gidilecekse... Gemilerde onlarınsa yüzerek gidebiliriz... Can Yelekleri Tavandadır, diyordu geçenlerde birisi, tavana da bakalım...


AB ülkelerinden ithal edilen sakızları çiğnemeyelim bundan sonra, çam sakızı çoban armağanı sakızlarımız bize yeter... Ucuz fiyattan onlara bol bol acı soğan ve acı biber gönderelim hepsi basur olsun, sandalyelere oturamasınlar...


İlkokul birinci sınıflarda okutacağımız alfabelere de bazı zaman ABC diye isimler verilmekte, dolayısıyla A ve B yan yana gelmektedir... Bundan böyle alfabemize de ÇDE ya da EFG diyebiliriz. Protesto ise protesto böyle olur. Bilmem anlatabildim mi?


AB'nin ekonomisini çökertmek için ''Çökerrtmeeeden çıktımda Halilim'' şarkısı durmadan çalsın radyo ve televizyonlarımızda... Hatta bu şarkıyı İngilizce, Fransızca, Almanca, Hollandaca gibi bilumum dillere çevirip o haspalara öyle dinletelim, akılları başlarına gelsin... Sonra da ''Ulan bu Türkler nasıl bir millet bizi bir şarkıyla göçerttiler, hatta çökerttiler, fena yaptı ibibikler.'' desinler, yesinler bu AB'yi yesinler...


Euro basan Avrupa Merkez Bankasının kapısının altından temel fıkraları kitabını atalım, fıkraları okusunlar, gülmekten para basamasınlar, hatta altlarına kaçırsınlar, fıkralarında AB de konuşulan her dilden olmasına özen gösterelim... Altlarına kaçırınca da gülmekten, onlara bol bol don gönderelim, beyaz ya da renkli renkli.


Avrupa Birliği Ülkelerinin hiç birine seyahat etmeyelim, eğer ki zorunlu olarak seyahat edecekler olursa da bütün yiyecek ve içeceklerini buralardan götürsünler. Izgara köftesinden, İskender'ine, kabak çekirdeğinden, şalgam suyuna, normal suyuna kadar. Orada bir tek mabadımızı yıkarken tuvaletlerde su kullanalım...


Nasıl ama bende ki akıllar? Bundan sonra ayağını denk al AB tamam mı? Bizi öyle sinek gibi, pire gibi ezemezsin. Bakalım ne hale geleceksin, sana uygulayacağımız bu yaptırımlardan sonra? Çok da fazla zaman ayakta kalacağını düşünmüyorum. Biz var ya biz, adamın alnını karışlarız, hatta onunla da kalmayız, diz kapaklarını, ensesinin arkasını, oraları bilem karışlarız, siz daha bizi tanımamışsınız...

( Ekonomik Yaptırım Budur İşte başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 23.09.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.