bizim çocuklar diyorum,
kolay büyümediler.
hiçbirinin beşiği olmadı.
ya, divanda
kundaklara sarılı
ya da , iki sandalye üzeri
bir yumuşak minderdi.
araları iki yaş üç kardeş,
hep aynı büyüdüler
kah divandan
kah sandalyeden düştüler
çokça üzüldüler
iki erkek bir kız
beş nüfuslu aile olmuşuz.
hiç evimiz olmadı
bütün evler bizimdi
ne çektirdiler bize ev sahipleri
üç çocukluyuz diyen dilleri
vermediler evlerini
bulduklarımız da 
zam üstüne zam yaptılar
tek maaşlı bir memuru yaktılar
bu kaçıncı evdi
üzdü ev sahipleri
yıllar yorgunluklarla geçti 
iki bilet alırdık seyahatlerde
beş kişi yerine
geçim derdi
boşaldıkça koltuklar
bir bir inerdi
kucaklarda çocuklar
okul günleri
ilk ikisi siyah
üçüncüsü mavi önlük giydi
elden ele ayakkabı,pantolon,
gömlekleri
defter kitap kalemleri
yer değiştirirdi
yoktu çalışma masaları
sere serpe yerlere uzanırlardı
birinin, avukat olacağını
kimse bilemezdi
ikincisinin, sağlık eğitimci
ya üçüncüsünün
hiç akla gelmezdi
yurdum ormanları sevdalısı
o bir
orman mühendisi olacaktı.
hiç,ama hiç bilemezdim
birden büyüyeceklerini
aklıma getirdikçe
o çocukluk günlerini
nasılda zaman geçmiş
sesleri boyları yüzleri
değişmişte değişmiş..
dün de söz dinlemezlerdi
bugün de dinlemediler
biri tutturur,
araba alacağım diye 
biri keman kursuna gideceğim der,
biri de,
işten çıkıp büromu açacağım hikayesi..
üçü bir olup bazen
neşe saçarlar bahardan
bazen bağrış-çağrış damardan.
bilemem ne yapacağımı
çaresiz sıvışıp aralarından
kaçarım şehre
martıları olan sahillere
anladım büyüğün sıkıntısı ne..?
ev bark olmak bu şehirde
iş-meslek boy-pos yerinde.
ailenin biriciği
kızıma ne demeli..?
yüksek lisans krizi..! !
ya küçük..! ! onun derdi
yurdum ormanları
tomruk-kütük ağaç çeşitleri..
bizim çocuklar diyorum
kolay büyümediler
taşradan istanbul’a geldiler
genç yaşta gurbet kuşu
her biri savaştı
İstanbul onları,
onlar istanbul’u bırakmadılar
üçü bir olup
bizi Uşak'tan çağırdılar
bir başka dünyaya
mavi suları olan bir rüya
şehir istanbul ,
acı dolu günleri de
cennetten köşeleri de,
gösterip durdu hepimize
hiç pişman olmadık aslında
ömre bedel istanbul
bir mavi ömür yaşattı doyasıya
bir evimiz olmadı daha
koşturuyoruz
insaflı ev sahibi bulasıya…


Mustafa kaya
23.12.2000 / üsküdar
( Şu Bizim Çocuklar başlıklı yazı cirik tarafından 15.09.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.