Ocağına sığınınca

Sen öğrettin be usta

Bir ara çırak aldın yanına

Gözlerine uzaktan bakarak kalfa oldum ben usta

 

Sırtını dönüşün öğretti

Sevda sanatının inceliklerini

 

Başka mesleklerde öğrettin bilmeden

 

Ressam oldum

Fırçamı gidişine batırıp

Nehirlere sürdüm

Tuvalde denizler hüngür hüngür ağladı

 

Volkanlar iliklerime sızınca

Terzi oldum

İpek ipliği iğneme saplayıp

İçimdeki yanardağın ağzını diktim


 

Kalaycı oldum

Düşlerimi zehirledi diye

Bakırı çıkan yıldızları kalayladım

 

En iyide güçlü bir hamal oldum

Bütün yaşanmamışlıkların

Acısını sırtımdaki küfede taşıdım

 

Sağ ol be usta sayende oldu

Ama her meslekten bir eksiğim oldu

 

Her şeyi boyadım

Bir tek güneşi götürdüğün için gündüzün üstüne süremedim

 

Her şeyi diktim

Bir tek kendi söküğüm kaldı

Söktüğün yüreğimi yerine dikemedim

 

Her şeyi kalayladım

Bir tek nişadır sürülmeyen gözyaşım oksitlendi

 

Her şeyi taşıdım

Bir tek yokluğun belimi büktü be usta

 


 



( Yokluğun Belimi Büktü başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 25.08.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.