Adres sormaya gelmiş postacı

 Bir oda bir salon yüreğimin kapısına

Yine gitmeyecek  

Astar gibi çekilmiş suratımın asığı

 

Kapıda kaldı kısır gülüşüm

Yanında tüp bebek tebessümüm

 

Buyur etsem zaten içeride yer yok ki

 

Suskunluğum dolu salonda

Tavana kadar

 

Oturma odasında ise

 

Başköşeye kurulmuş pos bıyıklı ayrılık acısı

 

Mindere uzanmış

Keçi getirmiş kahya gibi yangınlarım

 

İki tekli kırmızı koltukta bekleyişlerim

 

Ortalıkta ki sofrada bir tepsi çığlığım

 

Çelik masamın üstünde kırık dökük anılarım

Altında bir satır dolu iç çekişlerim

 

Köşede ki sandıkta sararmış

Naftalin kokulu hayallerim

 

Sehpanın üstündeki saksıda

Tomurcuk olmuş isyanlarım

 

Kabuk tutmuş tahta pencerelerden

Dışarı sızan pişmanlıklar

 

Ah çeken nakışlı perdeler

 

Çatıdan damlayan umutlar ile

Çinko çaydanlıkta demli tesellim

 

Kesme şeker gibi gelseydi mektubu

Bir çay içimi otursaydı gülücüğüm

 

Ama yer yok ki ona

 

Bilmiyorum sorduğun adresi

Güle güle postacı

 

Güle güle gülüşüm


( Güle Güle Gülüşüm başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 20.08.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.