uçurumlara doldurdun güneşi
kumu, çölü yanık renkleri
ürperip durdun
keskin bir bıçağın sırtında
sen de gel hayat
ölümün tam ortasına
bu yüzden dünyaya armağan ettim buhranları

sonrası,
ey güzel bulut
bunca yangının ardından toprağa inen aydınlık
kavrulmuş ovalar üzerinde çileli kılınmış
kutsal zeytin ağacı

yitirilmiş gölgelerin sükun dolu şekli
bir kanat esintisi gibi hareketsiz
gecenin ilk saatine bir cezm dokunuşu gibi
kan ve azap deryasından
damarlarımın ortak çarpış noktasına sende gel

dışarıda sefaletin sesi
ne kadar da karanlıkmış günün arkası
kar fırtınası
tenimi yakan vaveyla
ayrılsın artık birbirinden
derin bir kuraklığa düşmeden evvel
sınırlarını aşsın
serapa cezbe kesilsin
öyle engin öyle derin
titrek göklerin küskün yıldızı sende gel

*

bir melek kanadına dokunmuşçasına hoşnut
yepyeni bir can üfler gibi can damarına
çilekeş ve onurlu ruhum

bütün zamanları iptal edilmiş
kesilmiş irtibatı
göğsün yurdundan kovulmuş alevi
tecridi belki de bir ömür…

erken bahar rüzgarları
arştan sızan gün ışığı
çiçekler terk etmeye başlamış
sarkarken dağ ardına tek tek
yalnızlaşmış
sonsuz sevda tohumları kalbimde

*

kirpiklerin arasından akar su
suların sımsıcak dokunuşu
her neyse hiç sönmeyecek
köz olarak dolaşacak
tıkanmış damarlarım açılacak
can yanacak
ter dökülecek

eskisi gibi olmayacak hiçbir şey
yangından serinliğe
kirli karanlıklardan aydınlığa
yürüyecek
kabir sessizliğinde gökyüzü
doğum sancısız olmayacak
gömleği yırtılacak en sağlam yerinden

*

uğruna çağıldıyor nehirler
doğuyor güneş
gece yıldızları ışıltılı
lodosa tutulmuşçasına sersem
kaç kez
zaman yetmeyecek
uyku tutmayacak zihnimi
birbirini kovalayacak iç içe düşünceler

hicrin menziline yürürken son kez
derdine mahcur bağrımda ki yara
oysa yolunda ne kar
ne rüzgar kalmış
uğultular azalmış fırtınalar zedelenmiş
görünen her şey sarhoş
dizginsiz bentsiz akıyor
gölgeler yanardağına sende gel
kokusuz
çehresiz

*

boşlukta yürürken yağmur
çorak kalmasın diye toprağa dokunuyor
saklı baharlar uyansın diye
ruhuma süzülüyor

insanlar çekiliyor meydanlardan sessiz
ışığın tek bir kıvılcımına bile direnmeden karanlık
morarmış, kararmış,
gecenin en kesif yerine sende gel
boşluğun en anlamsız sureti

redfer
( Tecridi Belki De Bir Ömür başlıklı yazı redfer tarafından 4.08.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.