Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 22.07.2020
Okunma Sayısı : 1549
Yorum Sayısı : 9
MERYEM ANANIN TACINDAKİ KUTSAL(!) TÜRK KURŞUNU 


Bugün 22 Temmuz 2020.

Bundan kırk bir sene önce bugün dünyaca ünlü bir Türk, İtalya’da ömür boyu hapse mahkum edildi.

Yukarıda kullandığım resimlerden de anlamışsınızdır, bu Türk Mehmet Ali Ağca idi.

Benim için her zaman karanlık bir insan olan ve hep karanlık bir insan olarak kalacak olan Mehmet Ali Ağca 1979 yılında Milliyet Gazetesi genel yayın yönetmeni ve yazar Abdi İpekçiyi öldürmüş, akabinde hapse atılmış ama hapisten kaçarak Avrupa'ya geçmişti.

Sözde İnterpol ve dünyanın tüm gizli servisleri peşindeydi ama yakalanamıyordu bir türlü. Hatta bırakın yakalanmayı – çok iyi hatırlıyorum- ‘’ Papayı öldüreceğim’’ Diye tehditler savuruyordu ve bu tehditleri çeşitli gazetelerde yayınlıyordu. ( Hem yerli hem yabancı gazetelerde. )

Evet açık açık ‘’ Papayı öldüreceğim.’’ Dedi ve gerçekten de 13 Mayıs 1979 da papayı on binlerce insanın gözü önünde bir tören esnasında karnından vurdu.( 13 Mayısı unutmayın, yine karşımıza çıkacak.)  Aslında kafasından vuracaktı ama tam papaya ateş edeceği anda papa bir bebeği ellerine almış onu öpüyordu. Papayı vurayım derken bebeği vurması söz konusuydu, oysa ondan bir bebeği değil, papayı vurması istenmişti.

Peki Mehmet Ali Ağca’dan Papayı vurmasını kim istemişti?  Niçin böyle bir istekte bulunmuştu?

Papanın vurulması isteği Papadan sonra ikinci adam konumunda olan Kardinal Agostino Caseroli’den gelmişti Mehmet Ali Ağcanın bizzat itiraflarına göre. Arabuluculuğu yapan ise Padre ( Peder-Rahip )Michele’di.

13 Mayıs 1979 da papanın vurulduğu haberini duyduğum anda- İlk haberde kimin vurduğu söylenmemesine rağmen- ‘’ Bunu Mehmet Ali Ağca yapmıştır. Vuracağım deyip duruyordu’’ Demiştim ama işin doğrusu sadece gırgır geçiyordum. Lakin sonra doğru çıktı.

Efendim ben olayın nasıl olduğunu, Ağcanın papayı nasıl vurduğunu, sonrasında nasıl yakalandığını filan anlatmayacağım. Çok daha farklı bir şeyden bahsedeceğim:  Papa niçin vuruldu? Hem de en yakın adamı tarafından tezgahlanan bir suikast ile? (Bu iş için niçin Mehmet Ali Ağca seçildi, onu da anlatmayacağım.)

Bu sorunun cevabı ilk bakışta kardinal Caseroli, papayı ortadan kaldırırsa onun yerine geçeceğini bildiği için onu öldürmek istedi olarak düşünülse de uzak yakın bir alakası yoktu. Yani kardinal, papayı onun yerine geçmek için öldürmek istemiyordu. Bu bir taht kavgası filan değildi.

Aslında öldürülmesi, ya da en azından vurulması gereken papa ille de Papa II. Jean Poul da değildi. Bir papa vurulmalıydı.

Evet bir Papa vurulmalıydı ama 13 Mayıs Günü olmalıydı bu.

Papa dediğin öyle sık sık sağda solda dolaşan biri değildi ki. Üstelik bu cinayetin 13 Mayısta işlenmesi gerekiyordu.

Neden peki? Papa niçin vurulmalıydı? Hem de bir 13 Mayıs Günü?

Eğer bir papa vurulursa Fatima’nın üçüncü sırrı da ( Kehanet aslında ) gerçekleşmiş olacaktı.

Evet, Fatima’nın ilk iki sırrı gerçekleşmiş(!) ama üçüncü sır bir türlü gerçekleşmemişti. O halde bu sırrın da gerçekleşmesi için bir şeyler yapılmalıydı.

Kardinal Caseroli giderek ateizme ve deizme ve bu arada sosyalizme, komünizme kayan Hrıstiyan dünyasının tekrar aklını başına toplaması (!) için üçüncü sırrın da gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyordu ama hiç kimsenin papayı vurmak gibi bir şey aklının ucundan bile geçmiyordu. O halde birilerini görevlendirip bu işi halletmesi gerekiyordu.

Peki Fatima’nın üç sırrı neydi?

Evet bundan sonra okuyacaklarınız çağdaş ve medeniyette bizleri kat kat sollamış olan (!) Avrupa Hrıstiyan dünyasının hurafe dediğimiz şeylere nasıl bizlerden daha fazla sarıldıklarının bir delili olacaktır.

Efendim 1917 senesinde Portekiz’in Fatima adlı bir köyünde çobanlık yapan yukarıda resimlerini gördüğünüz Francisco ve Janita Marto kardeşlere, ( Birinci resimdeki ortada olan Francesco, sağındaki ise Janita) yani bu ufacık iki sabiye Hz. Meryem görünür. Tarih tam olarak 13 Mayıs 1917 dir...Papa II.Jean Poul hangi tarihte vuruldu? 13 Mayıs 1979 ( İkisi de 13 Mayıs dikkat ederseniz.)

Yok yok Hz. Meryem öyle bulutlar arasından, sisler içinde filan değil. Ayan beyan bir şekilde görünür ve bu iki çocuğa ileride gerçekleşecek üç sır verir.

Peki nelerdir bu ileride gerçekleşecek üç olay?

1- ilk sır, ateş denizi, şeytanlar ve insan ruhları ile cehennemi anlatıyor.( Bunu Hrıstiyan dünyası nasıl yorumlamış bilemiyorum ama sanırım 1. Dünya Savaşından bahsediliyor.)

2- İkinci sır ise, Hz.Meryem'in Birinci Dünya Savaşı'nın bitişi sonrası İkinci Dünya Savaşı'nın başlayacağına ilişkin kehaneti olarak yorumlanıyor.

Üçüncü sırra geçmeden önce hemen belirtelim: Francisco ve Janita Marto kardeşler 1918 de tüm dünyayı kasıp kavuran İspanyol gribine yakalanıp ölüyorlar. Onların gördükleri ve Hz. Meryemden aldıkları sırlardan ilk ikisini 1942 yılında kuzenleri Lucia de Santos( 1. Fotoğratfta sağdaki kız ) hem açıklıyor hem de bir kitapta yayınlıyor.

Üçüncü sır?

Üçüncü sırrı yine Lucia de Santos 1957 yılında bir zarf içinde Vatikan’a gönderiyor.

Bu sır: Bir papanın öldürülmesi ile ilgili. Bir papa öldürülecek ( ya da vurulacak )

Ama Vatikan bu üçüncü sırrı resmen açıklamıyor.

1979 da Mehmet Ali Ağca Papayı vurduktan sonra ‘’Niçin vurdun?’’ Sorularına hep aynı cevabı veriyor: ‘’Papaya sorun Fatima’nın üçüncü sırrını’’ Yani üçüncü sır her ne kadar Vatikan tarafından resmen açıklanmasa da Vatikan dışına sızdırılmış ve bilenler var. En azından Mehmet Ali Ağca, papanın niçin vurulması gerektiğini biliyor.

İlk iki sırrın açıklanmasından sonra Fatima köyü artık Hrıstiyan alemince kutsal bir yer oluyor ve Hrıstiyan alemi, Hz Meryemin Marto kardeşlere görüldüğü bu yeri artık bir hac mekanı olarak kabul ediyorlar Her sene yüzbinlerce insan Fatima’ya gidip Hrıstiyan hacısı oluyor.

Sovyetler Birliğinin yıkılmasından sonra üçüncü sırra Sovyetler Birliğinin yıkılacağı da ekleniyor. Yani Hz. Meryem, parmak kadar iki çocuğa, hayatlarında hiç görmedikleri, adını bile telaffuz edemeyecekleri Sovyetler Birliğinin yıkılacağını da söylemiş (!) Tabii hiç akıllarına bile gelmiyor Hrıstiyan aleminin, Hz. Meryem bu kadar önemli sırları neden Avrupa’nın bir ucundaki Portekiz’de iki minicik çocuğa söylemiş de Avrupa’nın ortasında aklı başında bir iki insana söylememiş?  Neyse onların sorunu.

Bursa’daki sağır sultan bile Fatima’nın üçüncü sırrının Papanın vurulması olduğunu duymasına, bilmesine rağmen Papalık ancak 2000 yılında açıklıyor bu sırrı ve diyor ki ‘’Evet Fatima’nın üçüncü sırrı bir papanın vurulmasıydı.’’

Sonra?

Sonrasında efendim 2017 yılında  yani Hz. Meryem’in o iki çocuğa göründüğü 1917 yılının yüzüncü sene-i devriyesinde Papa Francis, hem Marto Kardeşleri hem de 1969 da vurulan Papa II. Jan Poul’u aziz ilan ediyor. Ama aziz ilan edilen bir şey daha var:

Mehmet Ali Ağca’nın papayı vurduğu kurşun da Fatima’daki Meryem ana heykelinin(Resme bakınca biblo demek sanırım daha doğru olur. 5. Resim) başındaki tacın içine konuyor. Artık o da kutsal bir mermidir (!)

İnsana şaka gibi gelse de maalesef tamamen gerçek tüm şu yazdıklarım. Tüm bunlar medeniyetine ve kültürüne hayran olduğumuz Hrıstiyan dünyasında yaşanmış. Akıl alacak gibi değil.

Sen tut koskoca Hrıstıyan Dünyasının dini liderini, sırf bir kehanet gerçekleşsin diye kiralık katil tutarak öldürmeye kalk. Gerçekten olacak iş değil ama oluyor.


FOTOĞRAFLAR

1- ( Soldan Sağa ) Lucia De Santos, Francisco Marto, Janita Marco
2- Mehmet Ali Ağca ve Papa II. Jean Poul
3- Mehmet Ali Ağca ve papa II. Jean Poul
4- Francisco Marto ve Janita Marto
5- Fatima’daki Meryem Ana Heykeli ( Başındaki tacın içinde Mehmet Ali Ağca’nın papaya sıktığı kurşun var )
6- Artık bir Hrıstiyan Hac mekanı olan Fatima
( Meryem Ananın Tacındaki Kutsal(!) Türk Kurşunu başlıklı yazı Sami Biber tarafından 22.07.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.