Kelime İncinir İnsana Yetmez
Hayat denklem değil ki çözesin
Bil ki anlayasın idrak edesin
Avuçlarımızda değil hayat
Biz hayatın içindeyiz ne edesin
Yüreğimizde sımsıkı sıcak bir yürek var
Yüreği anlıyoruz mezar kazmak için kürek
La odur yürek ne gereği var kim dedi böğürek
La kürek gibi kullanan varsa gelin yüzüne tükürek
Ek eylem arama söylem dersen çoktur
Kalıplaşmış sözler adımlar gerisi yoktur
Çağrışımlar hapishanede tıkılı yoktur
Cümbüş dersen o hem de çok çoktur
Anlam yoğunluğu sıfıra sıfır herkes kel
Herkesin elinde bir vantilatör estiriyor yel
Ula havada güneş yok bu ne yeldir ey kel
Bari geriden çıkararak havanın kutsiyetini bozmayın
Sevinç fışkırmıyor ahey ahey bakıyorum gözlerimizden
Adım atacak derman otururken kalmamış dizlerimizden
Yürüyelim kırsal yamaçlara beraberce gül ellerimizden
Dikenler batar dizlerimize temizleyelim tez elden
Toplumsal barış gelmedi gelmeyecek
Tahammülsüzlük sınır tanımıyor kim frenleyecek
Patlamış fren vay anam vay acep kimleri ezecek
Lan yok mu tahammülsüzlüğe biri dur diyecek
İyimser kişiler gülümser kişiler hiç sevilmez
Ula dünya babanızdan mı kaldı ey haddini bilmez
Sana bu tahammülsüzlüğünle söz söylemek düşmez
Ne kadar söylersen söyle kelime incinir insana yetmez
Mehmet Aluç