Oğlum üniversite sınavına giriyor, malum her yer kalabalık, arabamı park etmek için en yakın yerde park yeri arıyorum. En sonunda evinin önünde papaz erikleri olan gölge bir yer buluyorum. Korona nedeniyle arabada oturmayı tercih ediyor, dualar dilimizde, bekliyoruz.


Park ederken, sonradan apartmana girdiği için buranın insanı olan birisi, elinde cebinde ne kadar boş yer varsa dolduruyor hızlıca can eriklerini… Orta yaşlı bir erkekti. Sanki bir opera sahnesinde, göbeğini tutarak “erikler!”  diyerek şarkısını söylüyor. Bizi görünce artık istemeye istemeye erik toplamayı bırakıyor ve evine dönüyor. Herhalde komşularından helallik almadan yapıyor bu işe, çünkü telaşlıydı. 


Aradan zaman geçiyor, belediyenin işçisi olduğu üzerinde ki elbiseden, elinde ki rahmetli Kemal Sunal süpürgesinden belli oluyor. Arabanın önünden geçerken bir kaç metre süpürüyor, sonra bu eriklere koşarcasına geliyor, daldan koparıyor, yiyor yiyor. Cebine bir kaç tane de koyuyor. Sonra süpürmeye devam ediyor. Beş dakika sonra cebinde ki erikler bitince tekrar dönüyor ağaca… Aynı hareketlerine devam ediyor. Eriğe doymuş olmalı ki, sonra hiç bir yeri süpürmeden uzaklaşıyor. Unutmadan, hiç maske de kullanmıyor.


O an hayal ediyorum. Bu adam mesela bakan olsa günün birinde, hangi kendisinin olmayan mala göz koyacak, çalacak, talan edecek….Şimdi bu seviyede insanlar büyükleri eleştirirken, hani gözleriyle de  şahit olmadıkları böyle şeyleri gündeme getirirken, acaba ben neden yiyemiyorum böyle diye mi feryat ediyor, demekten kendimi alamadım. 


Müslüman bir ülkede, ahlakın mükemmelliğini tavsiye eden dinin öğütlerine rağmen, kul hakkına riayet etmeyen insanlar … Bir gün ölünce, hani hiç kimse görmese sağda ki soldaki melekler yazıyor, bunlardan sorguya çekilecekleri bir ahiret inancına, Ahirete imana karşı duyarsız olmaları, ne kadar manidardır. İnsanı koronadan daha fazla tesir eden bu görüntü ile zehirlenen, her şey benimdir, istediğim gibi kullanırım diyen, başkasının tarlasını sürüp icar bile vermeyen hatta teklif etmeyen… Nice mevzulara karşı önlem alınmalıdır. Koronadan dolayı, insanı yaşat mesajı ile alınan önlemler, bu ahlaki çöküntü içinde alınmalıdır. Hadi Korona yok edilse, bu ahlaki çöküntü hep başımızın derdi olacak gibi…


Arabadan çıkıp biraz dolaştık çevrede eşimle, arabaya dönerken yerlerde düşmüş erikleri gördük. Yerden alıp da yesek mi dedim eşime, Allah’ın nimeti yerde çürüyecek sonuçta… Yemedik de! O çürüyen erikleri yiyecek böceklerin rızkını kesmiş oluruz ve bunun hesabını nasıl veririz dedik. Bak işte cebimizde para, karşıda market de var istersek alırız yeriz kararına vardık.


Rızkı veren, herkesin rızkını ayarlıyor böyle… Kimi haramı seçerek kimi ise helali… Ömür dediğin ise öyle hızlı geçiyor ki, aslında adaleti dağıtan her insan olmalı, adalet başkasından beklenmemeli… Eline adalet yazıp yollara düşmek yerine, kendi aynasından bakarak kendine ne kadar adaletli davranıyor düşünmeli böyleleri…  Hangi hakkı çiğniyor ve kimlere adaletsiz davranıyor ki, yollara düşüyor. O çöpçünün yaptığından farkı yok o yürüyüşün kendi gözümde. Yollar eskiyor ama adalet bir türlü nereden gelecek belli olmuyor. Keşke, kendine adaletli olsa, keşke kendi kusurlarını düzeltmek için uğraşsa, keşke başkasının da haklı isteklerine kulak verse, keşke ortak yaşamın değerlerine bir yerde durup anlamayı denese, orta yol olsa yürüyüşü…


Toplumun en küçük bireyi düzelmedikçe, biz yönetenlerden de gelmeyecek düzelme. Biz hakkı ararken, o hakkı kendimize sunduk mu, yaşıyor muyuz diyebilsek, keşke…Ahlakın her dinde yeri var, önemli olanı onu yaşayabilmek de… Hani oğlumun üniversite sonucu bekler gibi bakıyorum bu ahlaki çöküntünün sonucu ne olacak, keşke iyiler çoğalsa ve düzelmek hızlansa… Sınavın sonucu ilk yüze girse, Keşke!


Saffet Kuramaz

( Toplum Dinamiklerinin Bozulmadığı Ne Kaldı Ki başlıklı yazı safdeha tarafından 5.07.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.