Sessizce yalın ayak gidişine inat

 

Karanlığın saltanatında

Ölü doğmuş şiirlerin çığlığında sakladım seni

 

Arkasını dönerdi mürekkep yüklü gölgeler

Soluk vermezdi ayağına batırdığım divit ucu

 

Hece siz kafiyesiz yazardım defin ruhsatını

 

Kefensiz gömerdim dörtlükleri

Çınarlı mezarlığa

 

Yufka yürekli bulutlar ağlardı

Sırtına aldığı meçhul sevdanın ruhunun ardından

 

Arkadan kelepçe vururdu gece bekçileri

Gururla çakan şimşeklere

 

Hüzün bulaşan damlalar yere düşerken

Kıvrım kıvrım zincire vurulmuş nehirler akardı

Tutsak denizlere

 

Özgürce yüzerdi karanlıkta hasretin

 

Bir gün Kürek çeken ışıklarla

Sandala binip gelince güneş

 

Gecenin siyahı kırbaçlamaz oldu

Gökkuşağı bulaşmış aydınlığı

 

Yedi renkli bir ikindi vakti

Doğum gününde

Dile geldi salamura umutlar

 

Mezarlıktaki çınarın tuzlu ana rahminden

Kırmızı solungaçlı ilk şiirim doğdu

 

Filizlendi cılız cılız mısralar

Ulu bir sevda şiirinde yüzer oldu kıtalar


( Kırmızı Solungaçlı İlk Şiirim başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 2.07.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.