İnsan mutluyum dese bir ömür gülebilir mi? Gülmek kısa sürede üzüntüye dönüşür. Gülen bakar ki elinde avucunda bir şey kalmamış. Var zannettiklerini yitirmiş… Alışmış ya gülmeye yine gülmeyi istemiş, alışkanlıklarını terk etmek yerine, bir bedel ödemeden hayal kurar olmuş… Var dediğimiz yoktur da işte!


Mutluluk acının ardına saklanmıştır, Kaf Dağ’ının ardına değil… Mutluluk bedel ister, meşakkatlidir de… Dünyanın bir nazı, bir inadı var. İnsan gibidir doğası da… Her sergilediği varken yok olmaktadır mevsimleri ile. Sürekli aynıları tekrar ederken, doğumuyla ölümü arası çok kısa sürer. Kimse dokunduğu, gördüğü, yürüdüğü yolda ne vardır, başını eğip de bakmaz. Dünyayla ilgilenmez ama nimetlerine hep taliptir. Bilmez ki o nimeti veren, düşün ister. Mutlululuğu gaye edinme, garantiyi yaşamına yük edinme… Bak her şey kısa sürede ölüyor, sense ölenleri yiyor ve içiyorsun. Onun verdiği şeyler de seni her an ölüme ve yaşlanmaya sürüklüyor. Bunu düşün, ölüm sana da gelecek, tıpkı bu nimetlerin akıbeti gibi… 


Lakin nerede yazarsa, birileri okusa… Ölümden ölümünün geleceğini anlamıyor insanlık. Kısa sürede ölümü tadan nimetlerinde mutluluğu kısa sürüyor. Vücudumuza her giren, şekil değiştirip, kötü kokuyla dışarıya çıkıyor. Enfes kokan, zevk veren her şey kısa sürede kaçtığımız şeylere dönüşüyor. Mutlu edense, bıktığımız formlara dönüşüyor. Sanki her şey bir heyecana bağlı ve o heyecan sürekli değişmelidir. Bu kadar varyasyona dayanamıyor dünya gerçekleri işte.


Mutluluk, ancak kalıcı şeylerde aranabilir, dünya gbi sürekli ölen şeylerde değil. O nedir peki, ilahi aşktır… Bedendeki numuneler ile hissedilmez. Ruhun bunu samimi olarak hissetmesi gerekir. Buna ulaşmak ise, mutluluğu gerçekten istemekle gerçekleşebilir. 


İşte, evde kalmak istemeyen, yasağa rağmen para cezasını göze alarak, sahile inen, piknik yapmaya çalışan, arabayla boş yollarda zik-zaklar çizen, yasağı delerek nefsi şımartmak ve sonra cep telefonu delil olup para cezası kesildiğinde, polise elle tutulur sebepler gösteremeyen savunma ile yüklü para cezası azabı yaşamak… O mutluluk cenaze evine döndürür kalbini… Kaidelere uymak, kul hakkına riayet etmek, nasıl bir mutsuzluk olur insan yaşantısında bunu anlamıyorum. Hatta çaldığı ile mutluluk hayalleri kuran kişiyi kısa sürede yakalayan polisin varlığını hesap edemeyenlere de şaşıyorum. Madem çaldığını hemen teslim edeceksin neden çalarsın ki… Çalanda, öldüren de, kandıran da, rüşvet alanda, yalan söyleyede ki haller de böyledir.  


Anlayacağınız İlahi ve dosdoğru yolun kaidelerinden başka mutlu olunacak haller yoktur. Eğer Kadir gecesini bulmaya adarsanız zamanınızı, çalandan, yalancıdan, rüşvet alanın akıbetinden farkınız olmaz. Ararsınız, bulurum sanırsınız mutlulukla, bulamayınca da derdest olursunuz. Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır ama onun görüntüsü Kur’an ve öğütleridir. Kim onu samimi yaşarsa, bulmuştur gerçek Kadir Gecesini… Bulanlardan olmak dileğiyle, Kadir Gecenizi tebrik ederim. Selam ve dua ile..


 Saffet Kuramaz

( Kadir Gecesinin Gizemli Mutluluğu Var Mı Düşünüp Aramak başlıklı yazı safdeha tarafından 19.05.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.