Patlat Bakayım Sekiz Kişiye Bir Gazoz—6.bölüm--
PATLAT BAKAYIM SEKİZ KİŞİYE BİR GAZOZ—6.BÖLÜM--
Yabancı konulu filmler arasında sayılır mı bilemem ama biz çocukları en fazla
etkileyen yabancı filmlerden bir grubu da ’’TARZAN ’’ Filmleri olup o filmlerin
gösterildiği yıllarda bizler de Tarzan gibi olan (!) kaslı, üçgen vücutlarımızı
mahallenin kızlarına göstermek için belden yukarısı soyunuk gezerdik. Hatta tam
bir Tarzan görüntüsüne bürünmek için don katına dolaşan manyaklarımız bile
vardı. Yani sadece plajlara donla gidilmiyordu o zamanlarda, sokaklarda bile
beyaz donla gezen o kadar çok fukara Tarzan vardı ki sormayın.
Benim 13-14 yaşında olduğum dönemlerde artık tüm erkek çocuklar Tarzan, tüm kız
çocuklar Jane ( Ceyn ) ve tüm hoşlanmadığımız tipler Çita ( Tarzan'ın maymunu )
idi. Sokaklar itfaiye sireni gibi bizim ‘’aaaaaaaaaaa’’ seslerimizle inlerdi.
Hatta arkadaşım Abuzer’in köpeğine bile Tarzan diye isim takmıştık.
Tarzan pek çok artist tarafından oynanmakla beraber hiç bir Tarzan Johny
Weismüller gibi bir Tarzan olamadı. Johny Weismüller aslında ABD nin milli
yüzücüsüydü ve öyle basit bir yüzücü de değildi. Toplamda yedi altın madalya
sahibi ve aynı zamanda olimpiyat rekortmeni bir yüzücüydü.Ancak aynı zamanda
oldukça yakışıklı olması sebebiyle 17 serilik Tarzan filmlerinde baş rol
oynamıştı
İşin ilginci Tarzan’ın Türk kopyaları da yapıldı. Hatta Kemal Sunal bile
’’TARZAN RIFKI ’’ oldu ama Tarzanla uzak yakın bir ilgisi olmayan bir Türk
Tarzanı’nın gerçek olan hayatı ve mücadelesi Türk sinemasında oldukça önemli
bir yere sahip oldu.
Başrolünde Talat Bulut’un oynadığı 1994 yılı yapımı bu filmin adı ’’ MANİSA
TARZANI ’’ Olup Kurtuluş Savaşı sonrasında Manisa’ya yerleşen ve hayatını
Manisa’nın ağaçlandırılmasına, yeşilliğine adamış olan Ahmet Bedevi’nin hayatı
ve mücadelesinin anlatıldığı bir filmdir. Gerçek hayatta var olan ve hayatını
Manisa’nın Spil dağında aynen Tarzan gibi geçiren Manisa Tarzanı Ahmet
Bedevi’nin mücadelesinin anlatıldığı bu film de mutlaka izlenmesi özellikle
çocuklara izlettirilmesi gereken bir filmdir. ‘’Çevreci film’’ Deyince akla
gelebilecek ilk ve sanırım tek filmdir bu.
Yabancı ses getiren filmler içinde Anthony Quinn filmleri bir efsanedir. Onun
hiç bir filmi boş olmayıp bunlar içinde ’’ ZORBA’’, ’’ NAVARON’UN TOPLARI’’
Oldukça önemli filmler olmakla beraber Biz onu çok da eski olmayan iki filmiyle
çok sevdik. Bunların ilki ’’ ÇÖL ASLANI ’’ Filmi olup bu filmde Libya’nın
bağımsızlık savaşının kahramanı Ömer Muhtar’ı canlandırmıştır. O filmde
çocuklara Kur’an öğretmesi yüzünden de ’’ Oğlum adam Müslüman oldu işte ’’
Söylentileri çok fazlaydı. Daha sonra’’
ÇAĞRI ’’ Filmindeki Hz. Hamza rolüyle İslam dünyasının göz bebeği olduğu gibi
diğer dinlere mensup olanların da çok büyük takdirini kazandı. Kendisi bir Hristiyan
olmakla beraber Hz. Hamza’yı ondan daha güzel canlandırabilecek birini tasavvur
edemiyorum. Yine de bana sorarsanız Hz. Hamza mı yoksa Ömer Muhtar mı diye, ben
Ömer Muhtar derim. O daha bir bambaşkaydı.
Yabancı filmlerde Charles Bronson’un oynadığı filmler de oldukça etkileyici
filmlerdi Adını unuttuğum bir filmde sokak serserilerini temizleyen bu yüzden
de polisin sevgisini kazanan, dolayısıyla da polis tarafından pek de yakalanmak
istenmeyen bir sevilen katili canlandırmıştı. ( Bu filmin adını hatırlayan
varsa yazsın ), ’’ MEKANİK ’’ Adlı filmde ise hiç iz bırakmadan adam öldüren
bir kiralık katili oynamıştı ki filmin sonu çok ilginçti. Mekanik kiralık katil
en sonunda kendi yetiştirdiği bir başka kiralık katil tarafından çok ustaca bir
metodla ortadan kaldırılıyor ama aynı şekilde yetiştirilmiş kiralık katil de
Charles Bronson’un bir tuzağı ile ölüyordu.
Benim Lise hayatımın son yıllarında bizim sinemamızda asla başrol oyuncusu
olamayacak tipsiz, kısa boylu, hiç bir cazibesi olmayan biri Amerika’da
ortalığı kasıp kavurmakta, çevirdiği filmler dünya sinemalarında hasılat
rekorları kırmaktaydı. Kim miydi bu kişi? Aslında böyle tipsiz tipler bir tane
değildi ama yanlış bilmiyorsam ilki Dustin Hofmman’dı. Diğerleri ise All Pacino
ve Robin Williams dı. Yahu bacak kadar boyu ve o çirkin suratı ile Dannyy de
Vito bile film dünyasını sallıyordu. Bu dönem benim nazarımda ’’TİPSİZ KRALLAR
DÖNEMİ’’ dir. ( Her ne kadar benden çok çok tipli olsalar da )
Dustin Hofmann’ı ilk olarak ’’ KÜÇÜK DEV ADAM ’’ Filminde izledim. Küçük Dev
Adam Türkiye’de oynadığı yıllarda aynen ’’ Love Story ’’ Gibi günlerce bilet
kuyruğuna girdik sinema önlerinde. Seyrettiğimde ise ’’ Evet..İşte bu...Onca
zahmete girip saatlerce kuyrukta beklememe değmiş ’’ Dediğim bir filmdi.
’’ KRAMER KRAMERE KARŞI ’’ da Dustin Hofmann filmleri arasında mutlaka
seyredilmesi gereken bir film olup özellikle eşi ile problemleri olan
insanların mutlaka seyretmesi gereken çok duygusal bir filmdir.
Kelebek adlı romandan uygulanan ve sinemada da ’’ KELEBEK ’’ Adıyla oynanan
filmde Dustin Hofmann yine harikalar yaratmış ve özgürlüğe ulaşmak için bir
adadaki kaçılması imkansız bir hapishaneden kaçmak için mücadele eden bir
mahkumun trajik öyküsünü çok başarılı bir şekilde canlandırmıştır bu filmde.Filmde
aynı zamanda Holywoodun efsanelerinden Stewe Mc Quin de rol almıştır.
İlginçtir ki genelde çok da gülmeyen bir karakter olan Dustin Hofmann ’’
TOOTSİE ’’ adlı filmde izleyenleri gülmekten kırıp geçirmiştir.1982 yılı yapımı
olan bu filmde eşinden ayrılmış ve çocuklarının velayeti eşine verildiği gibi
ayrıldığı eşinin evine yaklaşması mahkeme kararıyla yasaklanmış olan basit film
ve dizilerin başarısız sanatçısı bir babayı canlandıran Dustin Hofmann,
çocuklarından ayrı kalmamak için kadın kılığına girer ve mürebbiye olarak eski
eşinin evinde, çocuklarıyla yaşamına devam eder. Çocuklarından en küçüğünün onu
tuvalette ayakta işerken görmesi ve yüzündeki hayret ifadesi filmin en
unutulmaz karesidir.
Dustin Hoffmann deyince akla gelen en önemli film elbette ’’RAİN MAN- YAĞMUR
ADAM ’’ dır ki baş rolünü -Alain Delondan sonra - kadınların en hayran olduğu
aktör olan Tom Cruise ile oynadığı bu filmde Dustin Hoffmann, bir otistiği
müthiş bir şekilde canlandırmıştır. Bu filme gidip de duygu seli içinde
boğulmayan tek bir insan bilmiyorum. Filmin müziği ise bu gün bile herkesin
belleklerindedir sanırım. Ayrıca bu filmin en iyi yönetmen, en iyi senaryo, en
iyi oyuncu, en iyi film dalında dört Oscar aldığına da ilave etmeliyim.
Yağmur Adam demişken...Türk sinemasında yağmur Adam filminin muadili ise ’’
YORUM YOK ’’ Filmidir. Konu Yağmur Adam ile tamamen farklı olmakla beraber bu
filmde de spastik engelli bir kardeşin hazin sonu çok başarılı bir şekilde
işlenmiştir. Bana kalırsa 1990 yılı yapımı olan bu Türk filmi tam Oscarlık bir
filmdir ama şimdi hatırlayan bile yoktur sanırım.( Nitekim İnternetten filmin
afiş resmini bulamadım. Alt üst ettim, bulduğum filmin ruhunu asla yansıtmayan
bir kare oldu.)
Baş rollerinde Zerrin Doğan, Bülent Bilgiç, Sumru Yavrucuk, Nejat Özbek, Kamil
Öztürk, Adem Kurt’un oynadığı bu filmde anne babası öldükten sonra
kardeşlerinin eline kalan ancak evde kalmış kız kurusu ablası tarafından
bakılan spastik özürlü Adem’in, ablası da sonunda evlenince bir kömürlükte son
bulan hazin öyküsü anlatılmaktadır. Mutlaka seyredilmesi gereken bir filmdir.
Devam edeceğiz ....
(
Patlat Bakayım Sekiz Kişiye Bir Gazoz—6.bölüm-- başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
13.05.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.