Kırım Başbuğu Mustafa Abdülcemil'e saygı ve
hürmetle...
Bozköy'de
başlamıştır çileli hayatına
Tam
üç çeyrek asırdır Kırım düşer yâdına
Omzunda
taşıyorken mukaddes davasını...
Yüreğinde
hissetti hürriyet havasını
Parçalamak
istedi esaretin ağını
Başına
taç eyledi Kırım'ın bayrağını
Kırım
Tatarlarına umut ve ışık oldu
Tutsaklık ateşinde Kırım'a âşık oldu
Mecnunca
sevdalıydı, Kırım onun Leylâ'sı
Akmescit
göklerinin oydu nurdan aylası
Bir
ömür âb-ı hayat verdi gonca güllere
Sürgüne
mahkum oldu, düştü yaban ellere
Çağlar
boyu sönmeyen meşaleyi yaktı o
Düşlerinde
Salgır'dan ta Azak'a aktı o
Zifiri
gecelerin apaydınlık tanıydı
Kırım
Tatarlarının millî kahramanıydı
Yanardağa
atıldı, alevi avuçladı
Kırım'ın
davasında Moskof onu suçladı
Gözünden
hiç gitmedi Ayserez hatırası
Kırım
esir kaldıkça derinleşti yarası
Vahdetin
sofrasında ağıyı bal eyledi
Çıkmaza
düştüğünde duayı yol eyledi
Yetim
balaya baba, öksüze ana oldu
Aç
kurtların ininde kuzudan yana oldu
Karanlığa
nur oldu, doğruldu bir dev gibi
Vatan
için yaşadı, mukaddes ödev gibi
Sürgün
ve hapislerde Kırım'ın sesiydi o
Çekiç
örs arasında kutlu nefesiydi o
Esir
soydaşlarının derdine hemdert oldu
Düşmanlarına
bile ömür boyu mert oldu
Ona
gıpta eylerken sabır sarmaşıkları...
Onu
yol başçı bildi Kırım'ın âşıkları
Baskılar
karşısında eğilip bükülmedi
Özgürlük
savaşında cepheden çekilmedi
Dağıtmaya
çalıştı esaretin pusunu
Yüreğinde
yaşadı Kırım'ın kâbusunu
Rusya'sı,
Ukrayna'sı Kırım'a dadanmıştır
Mustafa
Abdülcemil, Türklüğe adanmıştır
İçinden
atamadı tasayı ve kederi
Kırımoğlu,
Kırım'ın efsanevî lideri
Nice
soylu kavgada hep önden gidendir o
Kırım'ın
uzağında yanmadan tütendir o
M.
NİHAT MALKOÇ