Şu Korona’nın acımasız bilançosu ortadayken kimi gıdadan, kimi siyasetten, kimi sağlık malzemesinden rant sağlamaya, asılsız haberler yaymaya çabalıyor. Eh insaf kardeşim ya.. Sen öleceksen bunların sana faydası nedir ki? Eğer yalnız sen yaşarsan haydi olumsuz düşünelim kimi kandıracaksın ki? Rakamlarla oynamaya, matematik dersi vermeye kimsenin hakkı yok, hukuku yok bugünlerde. Zaman kardeşlik ve dayanışma günü… Zaman Çanakkale de, Kurtuluş savaşında, 15 Temmuzda vatan düşmanlarına gösterdiğimiz direniş günü, kardeşlik günü… Bu vatan bizimdir ve bu vatandan başka bir vatanımızın olmadığını düşünme günüdür. Yurt dışındaki ülkelerde, Korona’ya yakalanan kişileri ayırt ederek asıl kendi ırkında ki kişileri hastaneye kabul ediyorlar. Bizim ülkemizde, bunu hangi kurum yapar ki… Biz öylesi asil ve güçlü ülkeyiz. IMF’ye gitmeyecek kadar, el açmayacak kadar da güçlüyüz. Tek elden açılan yardım kampanyasında bile PTT’nin önünde para vermek için sıraya girmiş insanları gördüm dün Medyadan. Böylesi insanlığın olduğu, acının yaşadığı ortamda tek yürek olunduğu bir ülkenin evlatlarıyız. İçimizde bunu bozmaya çalışanlara bu ülkem insanı gereken şamarı da atar. Kimin ne yaptığını en acılı gününde görür ve asla da unutmaz. Mesele insani yardımsa, bunun siyasi ne rantı olabilir ki? Bu ülkede yaşamayan insan kalmazsa vatan olur mu, siyaset yapılabilir mi? 


Bir medya kuruluşunun yerel hükümet, merkezi hükümet ayrımı yapması kime hizmet etmektedir ki… Toplanan paralar veya yardımlar birilerinin cebine mi gidecek ki? Nedir bu ayrı yardım toplama telaşı ve ortaya atılan siyasi deyimler ki? İnsanlar evlerine girmiş, korku içindeler… İnsanlar geleceğinden endişeliler, ölenlerinin haberini duydukça içine çekiliyorlar. Babam 84 yaşında, diyor ki, haberleri izleyemiyorum. izlesem heyecanlanıyorum. Bu yüzden haberlerde ne oluyor bilmiyorum. Evden bahçeye girip çıkıyor ve vakit geçiriyorum. Bu haberleri dinledikçe kim korkmuyor ki… Manzara dehşetli, sınav heybetli… Bu kadar korkunç haberlerin içinde, artık kardeşlikten ve ortak kaderi paylaşmaktan başka ne yapabiliriz ki… Bir tek devletimiz var, ona güveniyoruz. Yoksa başka bir devlet mi güvendiğiniz ki? İsterseniz güvenin, size yüzünü bile dönecek mecalleri kalmadı. Hatta İspanya ve İtalya’ya tıbbi yardım gönderiyoruz. Hangi tıbbi cihaz ihtiyacı varsa, ortada, bulunuyor ve satın alıyoruz. Kıtlık mı var ki… Yapılan testler bedava , 14 günlük tedavi süreci bedava… Petrol olmasa ne olur ki… Topraktan çıkıyor yiyeceğimiz, suyumuz bol… Giyeceğimizi biz yapıyoruz. Elektriğimiz de var. Yaz geldi doğal gazı da kullanmayalım ne olur.  Kime muhtacız ki… Toprağını sürüyor yaşlıların Mehmetçikler… Biz bize yeteriz, yeter ki kardeş olalım. Birbirimizi sevelim. Ortak gelenek ve tarihimizle birbirimize sıkı skıya sarılalım. Devler ne diyorsa, yapmaya gayret edelim. Bu virüsün şakası yok… Ya sabır deyip, bir kaç ay dişimiz sıkalım. Her şey yine güzel olacak, Rabbim bu sınavdan bizi feraha erdirecek inşallah. Pozitif olalım. Negatif düşünen, medyadan böyle paylaşımda bulunan kişilerin mesajlarının yayılmasına izin vermeyelim. 


Zaman birlik beraberlik zamanı, hoşgörü zamanı, kardeşlik zamanı… Biz tokken kimse aç kalmasın diye ekmeğimizi bölme zamanı… Zekat ve sadakamızı verme zamanı… Zaman tek yürek olma zamanı…


Saffet Kuramaz

( Zaman Tek Yürek Olma Zamanı başlıklı yazı safdeha tarafından 2.04.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.