Hayat sel gibi denize dolarken

Geride kalır gözden düşmeyen birkaç damla

 

Akar gider umutlar

Islanır duygular

Hüzün içinde kalır rutubetli hatıralar

Üşür insanlar

 

Herkesin bir gideni vardır

Trene bindirdikten sonra

El sallayıp içinden uğurlayamadığı

 

Ben ustanın nakışlarını içime oyduğu

Ceviz sandığında sakladım gidince seni

Korkma güve düşmedi

Burnumdan gitmedi naftalin kokusu

 

Herkesin bir diyemediği vardır sevdiğine

Sözün içinde saklı bir közü var

Utandığı için özledim yerine

Göresim geldi diyemediği bir söz

İçini yakan bir köz

 

Ben poyraza söyledim

Seni göresim geldiğini

Kulağına götürsün diye

Tutuşup alev aldı poyraz

Yaktı geçtiği yerleri

Korkma gelirse sana doğru yanan bir rüzgar

Dinle fısıltısını anlamasan da

 

Herkesin bir geleni vardır

Sevinç çığlıklarının demir gıcırtısına karıştığı gar'da

Sarmaş dolaş kucaklaşanlar var

 

Ben hep sarıldım yokluğuna

Elinden tutup götürdüm yanımda

Korkma kimse görmedi seni

Üşüyüp titremedin

Ceketimi sırtına verip

Ele ele döndüm eve her sabah erkenden

 

Haydi, hayat ağlamadan

Özledim desin utanan diller

Gözyaşı bitmeden korkmadan hemen gelsin gidenler

 

İnince trenden

Sarılsın kavuşanlar

Mutluluktan unutsunlar ceket giymeyi

Seni bulamayınca dünkü poyraz geri gelsin

Yaksın ortalığı

Üşümesin sevenler

Terlesinler

 

El ele iki oda bir salon pembe panjurlu eve giderken

Hasret kalanlar


( Hasret Kalanlar başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 24.02.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.