…kardan kefen kuşanan güzel insanlara rahmetle…

 

Ölüm yumağı oldu dağda kar taneleri
Yıkıp viran eyledi güzelim haneleri

 

Güzel Bahçesaray'da zaman bir anlık durdu
Dağlar canavarlaştı, kudurdukça kudurdu

 

Bembeyaz tepelere efkâr çöktü bir daha
Hüzünle doğdu güneş karanlık bir sabaha

 

Dağların eteğinde ölüm yağdırdı gökler
Hüzün sağanağında parçalandı yürekler

 

Her zaman gibi ateş düştüğü yeri yaktı
Bahçesaray göğünden onlarca yıldız aktı

 

Esti bir deli rüzgâr zayi oldu emekler
Yollarda kalan gözler vuslat gününü bekler

 

Dağ başında düştüler ölüm denen pusuya
Tabiatın koynunda daldılar son uykuya

 

Otuz sekiz şehidin hangisine yanayım?
Bu dünya gurbetinde bugün dünden fenayım

 

Umudun dağlarına salkım salkım yağdı kar
Bu gönül yaylasına ne zaman gelir bahar?

 

Bahçesaray'da şimdi bir yanı siyah karın
Esamisi okunmaz yüreğimde baharın

 

Katil kar taneleri perde oldu güneşe
Busesini değdirdi barut kızgın ateşe

 

Son uykusuna yatmış kefeni kardan canlar!...
Yüreği yananları yüreği yanan anlar

 

Zemheri soğuğunda ölüm kustu Van'ımız
Bu çığ felâketinde ne çok yandı canımız

 

Musallada ölüler dizildi sıra sıra
Ne zaman sağalacak derinleşen bu yara?

 

Bahçesaray üstüne karaları bağlasın
Beyaz şehitlerine gece gündüz ağlasın

 

M. NİHAT MALKOÇ

 

( Kardan Kefen Kuşanan 41 Güzele başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 6.02.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.