Düşünürken Muhabbet Ettim Kendimle.(Çoğu Buna Delilik Dese de)
Şöyle bir düşünüyorum, depresyona mı
girsem yoksa yanına mı gitsem! Bilemiyorum, nereye dönsem kapılar kapalı
örülmüş aralara duvarlar, hüviyetsiz günlerin telaşında, kaybolan insanların
arasında kaybolmak istemiyorum, neşe verici açıklamalarla muhabbet ilinde
gezinmek istiyorum lakin tek başına da muhabbet olmaz. Kendimle karşılıklı
muhabbet edeyim dedim, buyurun.
-Selamun aleyküm ey yolcu, nereye
gidersin böyle üzgün halinle?
-Bunca insanları kendimi analiz
ettim, bir dost bulamadım, hata bendedir diyerek kaybettiğim beni aramaya
çıktım.
-Güzel bir tespit içinde
bulunmuşsun, lakin ıssız çöllerde dağlarda kendini bulamazsın, hoşnut
kalmazsan da insanların arasında kendini, ara bul eksik olan kendini insanların
arasında.
-İnsanların arasında kaldıkça kusur
işliyorum!
-Be ey yolcu, kusur insan içindir
ta ki kusurunu anlayana, doğrusunu bulana kadar.
-Şahsi anlaşmazlıklar içinde kayboluyoruz
anlaşamıyoruz!
-Anlaşmak anlamak bu kadar kolay
olsaydı, geriye kalan ömründe günleri sıkıcı nasıl geçirecektin boş günlerle, aramak
bulmak senin görevin.
-Peki diğer insanların görevi değil
mi? Sadece benim mi görevim?
-Tabi ki tek senin görevin değil, onların
dört bir yanı karanlıkta kalmış, sen anlayarak fark etmişsin birde başını almış
gidiyorsun, bunu anlat yorulana kadar insanlara gerçi anlatana pek rastlanmaz
derler, lakin anlatanı da dinlemezler, sen anlat onlara ilmi edebi sohbetlerle
anlat, rekabetle kıskançlığın ıstırabını hecelerle beyitlerle anlat. Sahiplenme
kavgasının boş olduğunu sadece hayatımıza sahip olduğumuzu, diğerlerinin emanet
olduğunu ölümle elimizden gideceğini anlat.
-Ey derviş sende beni hoca sandın, ben
garip bir şair sayılmasam da yazarım karalarım ancak.
-Sende keskin bir üslupla akıllarda
kalıcı olacak şekilde okuduklarından anlat, aç kitabı karşılarından oku anlat.
-Nereden bulacağım bunca insanı
bunlar ilgi duyacak olanlarından? İğne ile kuyu kazmaya benzer ki!
-Sende her şeye bir olumsuzluk eki
yüklemeden duramıyorsun!
Herkes zahit olmazsa da yolu beş yol
olsa
Herkes sen gibi değil de birden keş
yolu bulsa
Yıkar mı alıkoyar mı seni yolundan
üç beş kişi dursa
Var git doğru yola sen sendeki
doğruyla seni kim yıkar
-Güzel söylersin ey derviş, sen
nereden gelir nereye gidersin?
-Haktan geldim hakka doğru giderim,
yanıma bir dost ararım.
-Al beni yanına yoldaş olalım.
-Seni yanıma alırsam, bu dediklerimiz
nasıl olacak?
-Şey ne bileyim, sende haklısın.
Sen dersin ey derviş insanda izan
olsa
Sen devam et yoluna ara Fizan
sürgünün olsa
Ben iznin olursa hatta rızan olursa
varayım yol varsa
Hakkımızda hayırlısı olsun hak Mevla
yazdıysa
Bugünlük bu kadar dedim ve
birbirimizden ayrıldık. Rabbim yolumuz açık ede gönül kapılarını Rahmetiyle
Keremiyle açtıra, selamlarımla.
Mehmet Aluç