Tohumduk bak çatladık toprak gibi sar bizi
Güneş sal gübre at su ver yetiştir gür bizi
Çiçek açarsak belki koklar sever yar bizi
Tozumuzdan katında ballanalım mı yani
Daha topraktan çıkarken kulağı bükünce
Koynunuz da biriken duyguları dökünce
Ağzımızdaki pası şiirlerle sökünce
Bizlerde hece hece dillenelim mi yani
Sitenin bahçesinde bir köşede biz durak
Birinin elinde tırpan diğerinde orak
Sami hocam çıkmaz ki filizler deme vurak
İzin verin burada dallanalım mı yani
Fikret abi demiş ki atış serbest atamam
Eliniz nasırlı bilek güreşi tutamam
Kökümü açarsa kurur toprakta yatamam
Bahçıvan çapasıyla bellenelim mi yani
Üstatların elinde hortumlar bükülünce
Vermezseniz suyu boynumuz bükülünce
Hafif esen rüzgârda kökümüz sökülünce
Tuzsuz helva gibi sallanalım mı yani
Sinan hocama yazdıklarınızı görünce korktum tabii :))
Sitedeki babacan tavırlarını takdir ettiğim
her iki üstadı saygıyla selamlıyorum