Bütün masallar acý üzerine kurguludur ama sonuçlarý mutlulukla biter.  Aðlayan bir prenses ve onu arayan bir prens… Birleþmeleri engelleyen krallar, cadýlar, büyücüler… Her zaman kötülerin akýbeti de kendileri gibi kötüdür.  Eden bulur misali… Fakir zengin olur, kuyuya atýlan Yusuf a.s. gibi hükümdar da! Sabreden derviþin murada ereceði, kimsenin yaptýðýnýn yanýna kar kalmayacaðý vurgulanýr. Doðruluk, ahlak ve temiz yaþam… Dupduru sular, hatta bengisularda sonsuz hayat yaþanýr denir. Ýçinde ki her þey insanýn dünyada iyi niyetiyle yaþayamayacaðý kadar gerçek dýþýdýr, çünkü gerçek yaþamda bu gibi þeyler dürüst bir insanýn kendi gayreti ile sahip olunabilecek olgular deðildir.

Fakir birinin, zengin olabilmesi için, her türlü adaletsizliði, yalaný dolaný, faiz almayý göze almasý, ahlaksýzlýk içinde yaþamasý gerekir.

Fakir bir kýzýn zengin bir delikanlýnýn hayali olmasý, bu kadar maddeye tapýlan dünyada mümkün mü? En azýndan bir araya gelebilecekleri yaþam biçimleri buna izin vermez. O zengin eve hizmetçi olmasý bile belli torpilleri gerektirir. Kim sokakta gezen, barakada yaþayan bir kýza güvenir de evine alýr ki…

Masallar hayatýn acýyla doðduðunu, hedeflerinin iyi niyetle süslendiðini yazar durur. Bunu yazanlar da cennet özlemi içindedir. Ne istersen ancak cennet içinde vardýr. Bu Allah tarafýndan garanti edilmiþtir. Dünya kul için acý doludur ama ölüm sonrasý sonsuz hayatýn mutluluk içinde geçeceði garantisi vardýr. Aslýnda o masaldakiler, dünyada bulunan deðil, Allah’a has kul olmakla, rahmetle insana baðýþlanan nihayettir. Ýnsanýn dünya ve öbür dünya zinciri baþlangýç ve bitiþ çizgisinde bir masaldýr, ama gerçektir de.

Ýnsancý kuvvetli olmayan kiþiler, sadece dünya gözüyle yaþadýðý için bu gerçek masala asla inanmazlar. Masalýn acý kýsmý daima bilinir. Ölümse belki de bir dinsiz için kurtuluþtur.  O dinsiz eðer bir masal okumuþsa, ona inanýrsa, doðru kaynaktan-Kur ’andan okursa, dünya bir prensesin en büyük kuleye hapsinde geçen zamaný gibi kurtaracak bir prens umudunu yitirmez. O umutta ancak, yaptýðý ameller ve o amellerin huzuru ile mümkündür. Her gün ayný yere bakarak o ameller deðiþmez. Gözünü kapatýr ve hayal kurar. Ýnanmak gerekir iman dolu kalp ile sonuçta.

Ýnsanýn gerçek masalý dünyada baþlar ve öbür dünyada sorgudan sonra devam eder. O sorguda kötüler ettikleri kötülüklerin karþýlýðýný ateþle bulurlar. Ýyiler ise her türlü nimetin yüzdüðü bir dünyayý… Masalý böyle okumak gerekir. Acýyla baþlayan dünya hayatýndan insanlýðýndan taviz vermeyen prensesin, Rabbine karþý duyduðu güvenle, aþkla, baðlýlýkla tükenmeyen umudunun gerçekleþmesidir. Masallar bir din öðretisidir, insaný düzenleyen gerçek görüntüdür. Ancak buna yalnýzca çocuklar inanýyor maalesef de. Büyüdüklerinde, acýlarýn yüküyle mükâfat gerçeðine inanmaz oluyorlar… Cennet var deseniz, Rabbim bunu size verecek deseniz, onlar bir masal diyorlar. Prenses mi kaldý, prens mi yaþýyor. Kim kime böyle duygularý yaþatýr ki… Diyorlar.

Bu masala inanmadýklarý için ölene kadar periþan, hastalýklý, sömürülen ve acý içinde yaþayan biri oluyorlar. Acýnýn biteceðine inanmýyorlar, Sabýr edemiyorlar. Kuyuya atýlan kiþiler, orada öleceklerine inanýyorlar. Rýzký hep baþkasýndan bekliyorlar, bekledikçe o kiþilerden korkuyor ve onlara kulluk ediyorlar. Ýki kahkaha için kýrmadýklarý insan, ezmedikleri iyilikler kalmýyor.

Bizse ne kadar masal yazsak, güzelliðini dillendirip yazsak, “Oku” emrine uymuyorlar. Baþka hedeflerin içinde savruluyorlar, kendi hayatlarýný cehenneme çeviriyorlar.   

Masal dünyada baþlýyor öbür dünyada sorgudan sonra bitiyor. Kötüler cehenneme, iyiler cennete giriyor. Bu masalý iyi okumak gerekiyor…

Saffet Kuramaz