İyimser bir sözcüğü evlat edinmek
istiyorum:
Hani, doğurgan gözyaşımda üreyen
kalabalığı da
Azat etmek yarınlardan.
Düş perimin ilhamına sadık kaldığım
kadar
Öznesi olmayan bir romanın özlemi
iken…
Ve sayaç işlerken:
Demlendiği kadar ikrarı yüreğin
Soyut bir zeminde emin olmakla
Metin olmak arasında gidip geldiğim
Ebegümeci yokuşu:
İhbar edilmişliğime biat
Tekerinde kırık vidalarla oynayan bir
kazazede
Kamyon gibi arkasında kalanlara
Göz kırpan saydam bir tabela:
Hızlı gidenin sonunun vahim olduğu
Lakin akışkan hüzne rağbet edip
Yavaş adımlarımla kana doyduğum
Olsa olsa bir rivayet.
Askıya almaksa mutluluğu
Haznesinde yorgun martılar
Kuluçkaya yatan gecenin de mimarı
iken şiir
Yüklendiğim sırtımda
Dayanak bildiğim hiçliğin mezarına
Atıfta bulunduğum bir ikindi vakti…
İmzaladığım akitler
Şerh düşülesi müspet bir tefrika:
Azığa almakla
Kazık kakmak dünyaya:
Beti benzi atan gök kubbenin sönmemiş
ferine ilham
Aşkla büyüttüğüm gönül yangınlarım
Sevilmeye filan da duymadığım hicap.
Mıntıkam seyrinde yüreğin;
Maruzatım ölüm denen iklimde
Hala nasıl oluyor da körelmediğim…
Mevzuat dışı mutluluk;
Kayrasında ömrün yenilgiye tutuklu.
Hicazı ne olsa ki mermer mezar
başlığında şiirin?
Hazana menfi bir rüzgâr
İçime diktiğim;
Elimde iğne iplik kaybolan
yakalarında şehrin
Mevsime şerh düşen bizzat yenilgi.
Latife yapmayı da çok isterdim hani,
azizim:
Menkıbesi ömrün tezat bir ışıkta
İhlal etmekse geçiş hakkımı:
Sür manşet şiirlerin de erzakı elbet
hüzün:
Çatallı sesinde iblisin
Mazlum olmanın da şerefine nail
olduğum;
Sefertasında yüreğin:
Bir dolup bir t/aştığım.
Ant içtiğim ömre binaen
Soluksuz kalan hecelerden
Alıp da dünün intikamını:
Meyveleri ham henüz
Ket vurulan bir zaferse
Elem vakti nüktedan yürekten de
Firar eden imge imge…
Sağalttığım bir basamak
Ahmak yüreğin tüm maruzatı.
Sedef kakmalı sönük bir feryat belki
de
İnsanlığın ilk şartı
Biteviye yanan ateşe odun atmak
Sevgiden yana taviz verenlere de
takılı olsun çelme
Yeter ki çelmesinler aklıma:
Hani olur da bir gün rastlarım
kendime.