…
Aradan yedi yıl
geçmişti
Obama gitmiş,
yerine serseri ruhlu Trump gelmişti. Başkan olayla alakalı bilgilendirilmiş,
başkan da üzerindeki baskıları azaltmak, koltuğunu korumak isterken, önündeki
seçimi garantilemek adına; “Operasyon yapılsın” emrini vermişti. Trump, bu
kararı verdiğinde S.R’de değildi.
CIA, kiralık
adamlarına verilen talimatla, Haşdi Şabi grubunu aktive ederek, ABD Bağdat Büyükelçiliği ateşe verilmiş, Süleymani’nin suikastı için alt yapı da hazır
edilmişti. Elçiliğin yakılması da Başkanının vereceği karara olumlu yansıması
olacaktı.
Başkana kısa
bilgi verilmiş ama gerektiğinde Başkanla Kongre’yi de karşı karşıya
getirebilmek adına, Kongre’ye bilgi verilmemişti. CIA Başkanı önceki başkana
verildiği gibi, bu Başkan’a kabarık bir dosya verilmemiş, bu işi daha kısa
yoldan çözmek istemişti. Başkan WPS’de
(West Palm Beach) sahibi olduğu otelde keyfi yerinde tatil yapıyordu.
CIA Başkanı
Derin Devletin bir adamı olarak, S.R’de, ekrandaki görüntüde paramparça olmuş
ve alevleri göklere doğru yükselen aracı seyrediyordu. Önüne bırakılan kırmızı
şarabı içerek; “işte bu kadar” diyen bir sesi duvarlarda yankılanıyordu.
İran’ın Fars
yayılmacı gücünün sembol isimlerinden, Devrim Muhafızları, Hizbullah, Haşdi
Şabi ve diğer örgüt ve yapılanmalarının beyni, direkt Hameney’e bağlı, acımasız
ve geçtiği her yerde kan ve acı bırakan Kasım Süleymani Bağdat Havaalanı
yakınlarında ABD’i tarafından füzeyle vurularak öldürülüyordu.
İran’da hem yas,
hem de büyük öfke vardı. İntikam sloganları yükseliyor. Şii dünyasına göre bir kahraman
olmasına rağmen, Müslüman dünyasının ezici çoğunluğuna göre savaş suçlusu bir
katildi. Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren Kasım Süleymani’nin ABD ve İsrail
tarafından ortadan kaldırılması, onu masum yapmazdı. Özellikle Suriye’de akıl
almaz katliamlara imza atmış, aynı zamanda Suriye üzerinden açıktan Türkiye ile
de savaşıyordu. Saldırılarında hiçbir kutsala yer vermiyor ve sınır
tanımıyordu.
ABD haber
ajanslarına yapılan açıklamada; “İran ile savaş istemediklerini, suikast Bağdat
Büyükelçiliğine yapılan saldırıya bir misilleme olarak tatbik edildiğini” beyan
ediyordu.
“İran sokakları
“İntikam, intikam” diye inlerken, ABD’deki Derin Devlet; “Ne kadar çok ateş, ne
kadar çok katliam, o kadar silah satışı, o kadar para demektir,” diyordu.
…
Devamı var
...
Ant. - 060120