Dördüncü hal şüphedir, sorarsın neden niçin,

Ruhunu bin bir soru, kemirir için için.

Acaba kırgın mıdır, bugün bir hayli durgun?

Gözlerin feri kaçmış, çehresi hayli solgun?

İyi de ya bu tavır; kuşku dolu bakmalar,

Olmadık sebeplerle arada laf çakmalar?

Cümleler cımbızlayıp, sonra bunları yermek,

Masumane sözlere farklı anlamlar vermek,

Yoksa şüphe ona da sirayet mi etmiştir,

Güvenini sarsmaya hangi halim yetmiştir?

Ya da bitti mi artık, bu yüzden mi bikarar?

Son vermek arzusuyla bir mazeret mi arar?

 

Beşincisi yüzleşme, ürkek ama kararlı,

Gardlarını almışlar, ikisi de vakarlı.

Bastırılan endişe, ya koparsa korkusu,

Yine de başlatılır, tarafların sorgusu?

Öfke dolu olsa da konuşmaların tonu,

İncir çekirdeğini doldurmaz üç beş konu!

Epeyce gösterirler, haklı çıkmaya gayret,

Akıl edip demezler, çocuk muyuz biz, hayret!

Küçücük meseleler, olmuşlar büyük olay,

Dil sussa, göz konuşsa, anlaşması çok kolay.

Yürekler ki en sağlam sevda hanümanıdır,

Gözler de yüreklerin, masum tercümanıdır,

 

Altıncı aşamaya bir isim veremedim,

Çünkü o son makama yazık ki eremedim.

Yalnız der ki bilenler, o makam iki haldir.

Ayrılık kaçınılmaz, kavuşmaksa muhaldir.

Ya mecnuna dönüşür, Leyla diye inlersin,

Ya Hallac-ı Mansur’dan, gerçek aşkı dinlersin.

( Aşkın Makamları-2 başlıklı yazı halisi tarafından 7.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.