Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 3.01.2020
Okunma Sayısı : 1117
Yorum Sayısı : 0

OSMANLI SORUNU/SORUNSALI

Osmanlı,devasa bir problem/sorun olarak karşımızdadır.

Sorun kelimesini sıkıntı,çözülmesi gereken problem olarak algılamayın ve irkilmeyin lütfen. Konumuzu mantık çerçevesinde ilerletmek için iki kelimenin anlamı bizim için önemlidir:Sorun ve Sorunsal(Problematic) TDK web sayfasında şu şekilde tarif edilmiş:Sorun;İsim Araştırılıp öğrenilmesi,düşünülüp çözümlenmesi,bir sonuca bağlanması gereken durum. Sorunsal/Problematik’in başka bir tarifi de şöyle:sıfat:Çözümü belli olmayan,Doğru olma ihtimali bulunmakla birlikte, şüphe uyandıran, kesin olmayan, problematik.

Osmanlı Araştırılıp,öğrenilmesi gereken bir sorundur.Murat Belge (Osmanlı’da Kurumlar ve Kültür kitabında sorunsal(problematic) kavramına buna benzer bir açıklama getirmiş ki tam da benim bu kitabı yazma sebeplerimden birisi diyebilirim.”Benim kullandığım (en çok Alehusser’in tanımladığı biçime uygun)anlamıyla bir sorunsal belirli bir konu veya sorun değil ona bakarken bizim kendi zihnimizde taşıdığımız kavramlar dizisi yada takımı demektir…Kısacası bana bu tercihi yaptıran,daha bu olaya bakmadan önce zihnimde oluşan “Sorunsal “ yani o kavramlar dizisidir.”Sorunsal” bakılan ve açıklanmak istenen” sorun”dan daha geniş bir şeydir elbette ve onu kucaklar.Ama bir dünya görüşü kadar geniş değildir.Buna karşılık bir sorunsal’ı öznel ve/veya nesnel bütün öğeleriyle bir dünya görüşü biçimlendirir.” M.Belge,Osmanlı’da Kurumlar ve Kültür,s.452)

Murat Belgenin tam da lehte ve aleyhte Osmanlı’ya bakanların durumunu tarif ettiği tanıma göre yazımızı gönül rahatlığıyla geliştirmeye devam edebiliriz.Osmanlı’ya bakan herkes zihnindeki kavramlar dizisiyle bakıyor.Kişi bildiklerinin esiridir diye boşuna söylenmemiş.

Onlarca hatta yüzlerce yıldır Osmanlı’ya farklı iki bakış olduğunu zaten biliyoruz. İçimizdeki Osmanlı karşıtları için Osmanlı’nın hiçbir hasenesi(güzelliği) bulunmuyor.Osmanlı’yı eleştirecek hiçbir şey bulamazlarsa şuur altını kaşımaya devam ediyorlar.En son yakın zamanda bir siyasi parti liderinin Yörük-Türkmen Çalıştayı’nda Osmanlı’nın sarayında farsça konuşulurdu, Osmanlıca konuşulurdu ama bu çadırlarda özbeöz Türkçe konuşulurdu” demesi masumane bir gaf mıdır? Geçmişte Gelirler Genel Müdürlüğü ve SSK Genel Müdürlüğü yapmış olan bu liderin Osmanlıca’nın yazı dili olduğunu,Osmanlı sarayında tarihinin her döneminde Türkçe konuşulduğunu,Osmanlı bürokrasisinde görev almak için Türkçe bilmenin gerektiğini bilmemesi garabet midir?Yoksa parti lideri zihnindeki Osmanlı sorunsalıyla (problematic) mı bu şekilde konuşmuştur?

Kitabı Murat Belge’nin sorunsal/problematic tanımını temel alarak Osmanlı’nın kökeni, yabancı ve yerli tarihçilerin bakışı,Türkler ve İslam,büyüklük kriterlerine göre Osmanlı , büyüklüğünü ispat eden ordu ve Vakıf müesseseleri ile geliştirmeye çalışacağım.Peşinen belirtmeliyim ki;Bu kitap bir tarih kitabı olmadığı gibi ben de tarihçi değilim.Osmanlı’yı seven, Osmanlı’yı anlamak/tanımak isteyen lise mezunu sıradan bir vatandaşım.Bu sebepten okuyuculara bir şeyler dikte etmem,çok ayrıntılı veya yeni bilgiler vermem mümkün değil.Yeni bilgiler değil ama farklı yorumlar,ilginç bilgiler bulabileceğinize inanıyorum.Kitabı internette PDF taranmış olarak bulduğum kaynaklardan hazırladım.Kitabı okumak lütfunda bulunursanız pek çok alıntı ve atıf yapıldığını fark edeceksiniz. Bunun basit bir sebebi var.Tarihçi-akademisyen olmadığımı, okumaya,Osmanlı’yı tanımaya meraklı sıradan bir vatandaş olduğumu peşin peşin belirtmiştim.Dolayısıyla fikirlerimin, yorumlarımın havada kalmaması için uzman görüşüne ihtiyacım var;ki kitabı okuyanlar “Adam iyi masal anlatmış “ demesinler.

Konunun gelişimi Sina Akşin’in yazdıklarına vereceğim cevaplarla ilerleyecek.S.Akşin Osmanlı’ya bakış açısıyla dikkat çekici.Algımızdaki menfi imajları sebebiyle Harem,Medrese ve Kadı konularına da kısaca elbette ki uzman görüşleriyle değineceğim.Amacım kitabı bitirdiğinizde “Osmanlı’yı zannettiğim kadar tanımıyormuşum “ demeniz.Çünkü ben kitap için hazırlık yaparken böyle düşündüm,Böyle düşünmem için sadece Osmanlı Devleti/İmparatorluğunda altın çağını yaşayan Vakıf’lar hakkındaki öğrendiklerim yetti de arttı bile.

Kitabı okurken pek çok yerde” Ben bunu biliyorum” diyeceğinize eminim. Okumaya, tarihe, Osmanlı tarihine meraklıysanız bu kitapta yazılanları bir şekilde bir yerde okumuş olma ihtimaliniz yüksek.Benim yapabileceğim de bununla sınırla zaten.Yani ben sizlere hiç duymadığınız, bilinmeyen belgeler,bilgiler sunamam.Ama gözden kaçmış ufak ayrıntılar bile bazen çok işe yarayabilir.


( Büyük Osmanlı-osmanlı Sorunsalı başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 3.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.