Her sene yılbaşına girerken neden insanlar yılbaşı kutlarlar ve konu hakkında negatif bir yazı yazardım. Herhalde yaşın getirdiği bir olgunluk mu desem adına bilmiyorum bu sene çok farklı bir yazı yazacağım.


Müslüman bir memlekette yaşıyor muyuz, evet… Yılbaşı kutlaması kimin geleneği, Noel Baba ve hediyeleşme gibi bir çok unsurları ile,  Hıristiyan dinine mensup kişilerin, doğru mu, evet…  Bu iki din ve sunduğu kavramlar birbirine ters mi, evet… Peki neden ülkemizde yılbaşı kutlanır, piyango ile en büyük ikramiye çekilir, tombala oynanır, içkili, müzikli ve danslı eğlenceler düzenlenir ki?


İşin püf noktası, Müslümanım diyenin Kur’an okumadığı, kulaktan duyma bir din anlayışı içinde olduğu, işin en kötü noktası ise tıpkı Hıristiyan inanışına göre, her türlü günah işleyip, tövbe edince cennete gideceğine inanılan bir görüntüyü yaşamaları. Hayat zaten zordur onlara göre, eğlenmek haklarıdır da… Hem bir tek o gece bu kadar şeyler yaparak dinden çıkmayacaklarını da savunurlar. Neye göre? Elbette, Kur’ana göre değil, kulaktan dolma imana göre…


Biz insanları dinden uzaklaştırmak adına neleri anlatamadık neleri… Hep günah işlersen cehennem gidersin deyip, korkuttuk… Sanki cennet ve cehennem anahtarı bizim elimizde, sanki kişiye gerçek İslamı yaşaması için zorlamak mübah… Hep anlatıp duruyoruz, peki kendimize bakalım, ne kadar bu anlattıklarımızı yaşıyoruz, ne kadar örnek oluyoruz etrafımıza? Yaşamayan kişi, anlatarak kendi yaptığı yanlış ve günahlardan ne kadar o kişiler kadar uzaktadır ki… Yazmak demek, yazdığını yaşamak demektir… Sen zenginliğin, makamın, şöhretin, lüks yaşamın peşinde koş, sonra da  de ki, piyango alıp zengin olma, makam alıp yoldan çıkma, zenginsen zekat, sadaka ver de… Bugün İslamı yazan ve savunan kişilerin yaşamı, ne kadar İslamdır bunu konuşmalıyız ilk önce…


Bugün Türkiye’de faiz almayan veya bulaşmayan kaç kişi vardır? Nerdeyse çoğunluk… Kılıflarını bile sağlamlaştırmak için, profesör düzeyinde içtihatlar bile yapılıyor, alırsınız diyorlar… Kur’an diyor ki, alamazsınız… Büyük günahlardandır diyor. İslamı savunan kişi, günahına işine geldi mi kılıf ara, sen Allah’ımı kandıracaksın böyle… İnsan kanar, şaşar ama Allah asla…


İnsan diyor ki, kumar oynarsam, piyangodan yüksek ikramiye çıkarsa zengin olup, hayatımı garanti edeceğim, ya çıkarsa deyip, belki de ailesinin rızkından keserek piyango alıyor. Hayat kimin için garanti ki… Ölüm var, kim ölüme çare bulmuş ki… Kim şu yaşta ölürüm diyebilir ki? Kim elinde parası varken o parayı harcayacak vatanı olmasının garantisini verebilir ki? İşte Suriye… Nice zenginleri, kendilerine yaşamak için ülke arıyorlar, her yerde rezil rüsva oluyorlar. İnsan paranın içindeyken, trafik kazası, yangın, çaresiz hastalık, hırsızlık … Gibi bir çok sebeplerle parasını da kaybedebilir.  Kime garanti var biliyor musunuz, yalnızca Allah’a sırtını dayayan kişilere. 


Hiç kimse şu dünyada garanti veremez, hiç kimse ne kadar istese de Rabbim yaşamasına izin vermedikçe o isteğini yaşayamaz. hiç kimse, bir çalışma olmadan bu dünyada maaş veya para alabilir mi ki, Allah’ın istediği gibi yaşamayan kişi, Allah’tan medet umar da, ne isterse Allah verir ki… Gerçi Allah’ın rahmeti sonsuz, hazine Onun, verir vermez bizim bileceğimiz bir konu değil ama etrafımda böyle yaşayanları gördüğüm için bu gerçekçi yaklaşımı yazıyorum.


Eğer umutsa bu elde avuçta olmayan, geleceği belli olmayan bir şey için kutlama yapılır mı? Allah bizi yaşatıyor, sağlık veriyor, sevdiklerimizle paylaştırıyor, bizi kimseye muhtaç etmiyor diye ancak şükrederiz. Şükürde dilden gelen bir söz değildir, hem ruhi hem de bedenidir. Namaz, zekat, sadaka, doğru söz, ahlaklı yaşamak… Allah’ın istediği gibi kul olup ona yönelmektir şükür… İsyan etmemektir. Sebepleri arayıp, rızkına sahip olmaktır. 


Eğer Müslüman olduğumuzu savunuyor ve böyle iman ediyorsak… Size yılbaşı kutlaması üzerine yüzlerce sebep yazmayacağım. Açıp Kur’anı okuyun lütfen… Allah içki, sigara, uyuşturcu mu için mi diyor, Allah kumar mı oynayın diyor, Allah piyango alın, şans okları ile para kazanın mı diyor, Allah göz ile size günah olan bayana bakıp, hatta onunla dans edip, zina edin mi diyor… Allah böyle yaparsanız hayatınız garanti mi olur diyor… Her yaptığınız seçimin, geri dönülmeyecek zamanda ve telafisi olmayan geleceğe taşındığını biliyorsunuz. Günaha alışmak, ısrar edene alışkanlık yapar. Öyle bir çizgiye vardırır ki, günaha sevap demeye, hakkımdır demeye vardırır. Kur’an dışı yaşamaya, kişiyi kendi kurallarının olduğu başka dini yaşamaya sevk eder. Müslümanım der ama yaşadığı din, İslam değildir… Bu gaflete düşmeden, inancınıza göre, öldükten sonra sorgulancağınızın bilinci ile, Kur’ana danışın, bilmediğiniz her konuyu. Kimse başkasının yaşadığından sorgulanmayacak sonuçta, siz bu duyarlılık çerçevesinde, sorgunuzu bu dünyada yapın, öbür dünyaya bırakmayın.


Yılbaşını kutlayın ya da kutlamayın demiyorun. Neyi tercih ederseniz, bir gün onun hesabını yine siz vereceksiniz ona göre çok düşünüp, en doğruyu yaşayın, dost olarak kabul edip daima Kur’ana danışın diyorum.


Saffet Kuramaz  

( Yılbaşı Kutlasak Mı Kutlamasak Mı Acaba başlıklı yazı safdeha tarafından 27.12.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.