Nesir deyince,
paragraflar sarka arkaya sıralanır. Her paragraf diğerini meydan okur. Lahana,
yaprak olur, haşlanır içi doldurulur. Buyurun afiyetle yiyin denir. Kimisi dağılır,
kimisi zahmet çekmeden ağza alınır. Yapansa yiyenleri keyifle izler. Her tane
tatta yarışır.
Paragraf sanaldır, içinin dolması gereklidir ki, gerçeğe dönüşsün Malzemesi madde değil, manevidir. Allah akla ve ele güç versin içini doldururken. Malzeme nedir o zaman, görülen rüyamı dır, etrafına bakınca edilen isyan mıdır, yoksa kalemin kavgası mıdır, sanki sağanak yağmur yağar bir anda sel kaplar, akar, akar paragrafın içinde. Sonra yağmur durur, bir nefes alır sanki bulutlar, yorulmuş mudur? Hayır… Toprak suyu emmelidir ki, heyelan olmasın! Hani diğer paragraf başlayınca, izini azda olsa silsin diye…
Yazmak
olmasaydı, paragraflar bilinmeseydi… Yağmur, kar yağar mıydı, akabinde sel ve
heyelan, kar ve çığ… Doğada hareket olmazdı. Heyecan bilinmezdi… Hiç bilenle
bilmeyen bir olur mu, işte bu olmazdı. Yansımalar ve gölgeler olmazdı…
Keşfedilmezdi kullanılmayı bekleyen, insanlığa açılan ufuklar… Tarih
bilinmezdi… Müzik olmazdı… Kimse düğünde oynamazdı… Atı alan Üsküdar'ı
geçemezdi. Hastalığa çare ilaçlar formüle edilemezdi… O zaman İlahi kitaplar
olmaz , “Oku!” denilmezdi… Yazmak olmasa, paragraflar arasında rekabet olmasa
insanlık olmazdı… İnsan yaratılmazdı…
Bak işte
yeni paragrafa başladım. Ucu bucağı görünmez bir çöle doğru gidiyorum sanki.
Orada Mecnun beni bekliyor, kumlar savruluyor… Savruluyor aşklara ağıt yakarak!
Sonunda acı varsa neden yazıyorum ki diyor içimde ki ses, hani ilhamda olabilir…
Paragrafta acı başlangıç olabilir ama sonu mutlu bitecektir diyorum. Acı olacak
ki, onu yenecek bir mücadele de olsun. Yaşamaktan zevk alsın, bir amacı olsun
yaşanacak ömrün… Demişken ne kadar büyüdü bu paragrafta! Kalem olunca sanalın
gerçek olması o kadar kolay hale geliyor ki… Doldukça pişiyor dolma, okuyanda
afiyete yiyor.
Paragraflar
birbiriyle rekabet etse de, birbiriyle kavga etmiyorlar, savaşmıyorlar.
Çoğaldıkça güzelleşiyor, doğumdan ölüme bir yolculuk gibi… Yaz ki, savaşlar
bitsin, yaz ki paragraflar savaşın nasıl biteceğini anlatsın. Kardeşlik nasıl
tesis ediliyor görsünler paragraflar arasında. Paragraflar onurlu olsun ki,
insanlığı yaşatsın yüce ahlakın ışığında. Yol göstersin, öğüt versin… İnsanın içinden dışarı fırlasın. Hiçlik perdesinin
sırlarını göstersin ki, sevginin varlığını ispat eden paylaşmaktan ötesi
insanlığa cehennemdir… Yazın, dolsun paragraflar… Güğümle taşıyın suyunu
evlerinize… Yaşamınıza…
Saffet
Kuramaz