-          Canım yanıyor, dedim  “canım!”

Dünya âlem başındaydı ama duymadı hiçbir kimse. Bunu da duymayacaksanız olsanız ne yazar ki hayatımda! Ölsem el de gömer beni ama siz yaşarken gömüyorsunuz. Kalkıp da Fatiha okumayın bana. Gönlüm kalmasın arkada. Bir de sizde kalmasın can ağrım, dursun artık baş ağrım. Sağım solum hüzne bulaşmış, önüm ardım.  Artık her sese sağırım: Çiçek sesine… Kuş sesine… Yâr sesine… Can sesine… Su sesine bile!

 

-          Canım çıkıyor, dedim “canım!”

Gözlerim yaş doluydu, anlamadı kimse. Bir pazar kalabalığı gibi çoksunuz yanı başımda ama gözyaşlarımı silecek bir mendiliniz yok.   Sahi siz dost musunuz? Yoksunuz? Hiç kimse suçlamasın beni. Herkes kendi hesabına haklı, ya bende neler saklı? Yürek bohçamı açsam neler çıkacak içinden Allah bilir ya! Hüznün tohumunu ekmişim kalbime, o yâr gözyaşlarıyla suladı. Dikenleri içime battı, damarımı yırttı, kalbimi kanattı. Duydunuz mu bir nebzede olsa çığlığımı? Sakın acımayın bana, sakın. Suların yıllarca vurduğu kaya gibi çelikleşmişim acıya, rüzgârın vurduğu kaya, çekicin dövdüğü örs gibi.

 

-          Canım ağrıyor, dedim  “canım!”

Sözlerim feryat figandı, çakmadı kimse. Duymak istemiyorsunuz besbelli. Dokunmayın sakın bana, selam vermeyin daha. Yusuf, kör kuyulardan çıktı sağ salim. İbrahim, cehennem ateşlerinden azade oldu gül bahçesine. Yunus, balığın karnından çıktı selamete. Belki bende çıkarım kıyamete. Hiçbir çıkarım olmadı bu yaşamda. Ne umduysam tersyüz oldu. Hiç de şikâyetim olmadı, Allah’tandır dedim kabullendim. Yenile yenile geldim bugüne. Kaybede kaybede… Düşe düşe… Kader diyorum buna, razı geliyorum. Oysa kader toplayıp cümle derdini gelip kuruluyor yüreğime keder diye. Ona da eyvallah diyorum.

 

-          Canım kahroluyor, dedim “canım!”

Sığındım en ücra köşesine kalbimin. Perdelerini çektim en ağırından ve koyusundan hem de. İçeri ışık sızmadı. Sesleri kestim bu sahte dünyanın. İçim çöl yalnızlığında kaldı. Kör karanlığımda aradım kendimi. Samanlıkta iğne aradım, denizde inci. Dağın başında duman oldum kâh,  Göğe yükselen bir ah oldum kâh.

 

Hüzün geldi kuruldu kalbime.  Hoş geldin, dedim. “Nasılsın arkadaş?” Senden geliyor bunca yaş. Senden geliyor. İçim kan ağlıyordu dokunmadı. Kalbim paramparça oldu, pansuman olmadı. Can ağrısı öyle uluorta görünmez, saklar kendisini, izbelere sokulur.  Gülüşü en güzel olanın kalbi de ağzına kadar hüzün doludur, iddia ediyorum. Binlerce ton toprağın altındadır altın. Kazmadıkça bulamazsınız. O damara inmedikçe… Yürek coğrafyamda ne cevherler gizli, ruhumun en dibinde…

 

 

( Canım Çıkıyor başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 5.12.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.