Göz altı kırışıklığina aldırmadan,
Gülümsedi kadın...

Bir isim koymayalım ilişkimize,
Ne sen beni bil,
Ne de ben seni...

Sadece;
Bir gecelik aşk...

Açtı avuçlarını arş-ı alâya,
Mahremiyet ve masumiyet diledi tanrıdan...

Uyanmadan,
Gelincik tarlalarında ki serçeler...

Saçlarını bırakırken omuzlarından sırtına,
Bir devrin kapanış hissetti,
Sarayda bir cariye gibi,
Parmak uçlarına basarak yürüdü,
Yürüdü ve gitti...

Kimse bilmedi,
Teninde ki ay ışığını,
Sadece;
Şehri gözyaşı kokusu sardı...

Sonra;
Atlılar geldi,
Kısrak ve aygır kişnemeleri ile...

Kösler vuruldu,
Davullar çalındı,
Kınından çekildi kılıçlar,
Bir mihr-i can gününde...

Bu bir meydan savaşı,
Devr-i sabık hikaye,
Kan ve aşk ile...

Bozkıra serildi,
Gülistan da güller,
Yaylalarda sümbüller...

Bir kadın kaldı geriye,
Bir hikayenin tam ortasında,
Biraz sevmeye kısır,
Biraz sevilmeye anaç...

( Mihr-i Can Gününde Bir Kadın başlıklı yazı Ali İmral tarafından 3.12.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.