Günahsız duygularla sevdim ben onu
Ben biçare mısralarda şiirimsi bir faniyken
Yârim göçmen hayallerimin kanadı kırılmış dilsiz perisiydi
Sabahın ışıkları ağıt yakarken çok şekerli içerdim kahveyi
Bilirdim ki gelip şekerdenliğe ela gözlerini koyacak
Önce pencerenin camlarına hüzünlü bulutlardan yağmur taneleri
taşıyacak
Sonra acı kahveyle her yudumda tatlı tatlı içimi ısıtacak
Başını yamalıklı dizime koyardı yağmurun yükünden yorulunca
Gökkuşağı'ndan eldivenli parmaklarımla
Sevdanın rengi dolaşmış saçlarını tarardım
Günahsız duygularla sevdim ben onu
İçindeki yangını hıçkırıkla döken hava serinlerdi
Üşüdüğümü anlayınca koşar gelir arkamdan sarılırdı ezbere
bilirdi hislerimi
Gözüme bakınca utanırdı yüzündeki gamzenin etrafı Gül pembe
olurdu
O siyahı severdi geceyi giyinmek isterdi üstüne biran önce
Bense onu ayağında bilezik, gagasında yüzükle
Bembeyaz bir güvercin gibi gelinlikle getirirdim yanıma
Kanat çırparak uçardı konuşmadan umutsuz karanlığa
Günahsız duygularla sevdim ben onu
Akşam güneşi alıp giderken hasret düşerdi karanlığın ruhuna
Öperdim çileli tan yerinin kızıldan nakışlarını onu beklerken
Anladım ki ben
Hasretin zulmünden kaçarken kaderin çelme taktığı sessiz periyi
Senden çok sevdim
Hem de günahsız sevdim