Bordo Bereliler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin değişik sınıf ve rütbelerdeki subay, astsubay ve uzman erbaşlardan oluşan, iç ve dış tehditlerin bertaraf edilmesine karşı her türlü arazi ve iklim şartlarında görev yapabilecek nitelikte üst düzey eğitime tabi tutularak yetiştirilmiş özel askerlere verilen isimdir. Tugay seviyesinde kurulmuş ve daha sonra tümen, ardından 2006 YAŞ kararı ile Kolordu seviyesine çıkartılmıştır. Oluşturulmuş olan Kolordu kamuoyunda Özel Harp Dairesi olarak bilinse de, resmi adı Özel Kuvvetler Komutanlığı’dır. Hiçbir kuvvet komutanlığına bağlı olmaksızın doğrudan Genelkurmay Karargâhına bağlı olarak görev yaparlar. Söz konusu Kolordu, Bordo Bereliler ile Muharebe Arama Kurtarma (MAK), Su Altı Taarruz (SAT), Deniz Piyade Keşif timlerini bünyesinde barındırmakla beraber, fiili durumda sadece Bordo Bereliler ve MAK doğrudan kolordunun emrinde görev yapmaktadır. 2004 yılında Almanya'da yapılan Dünya Özel Kuvvetler Şampiyonası'nda,26 özel kuvvet birliğini geride bırakarak birinci olmuştur. Bordo Bereliler aynı zamanda devlet büyüklerinin yakın koruma görevini de yerine getirirler. Ününü Abdullah Öcalan'ın yakalanma görevinde duyurmuştur. Bordo Berelilere üye olan askerlerin adları soyadları MİT tarafından korunur.

"Bir gayri nizami kuvvetin yeraltı unsurları kaide olarak kanuni statüye sahip değildir." "Savaşta, hayatta kalmak esastır.""Askeri harekât için ele alınacak hedeflerden biri de bölge halkıdır. Halk kitlesi üzerine yapılacak baskının gayrinizami harp kuvvetlerine dönük endirekt durdurucu tesiri bahis konusudur. Bu maksat için propaganda ile desteklenen yüksek derecelerde şiddet harekâtı ele alınır. İkinci Dünya Harbinde Yugoslav Direniş Harekâtına karşı Almanlar, hedef olarak dağlık ve ormanlık arazide yakalanmaları pek zor olan gerilla birliklerini değil, bunların geride bıraktıkları ailelerini ve mallarını ele alarak en ağır darbeyi bu hedef üzerine indirmişlerdir.

"Tehlikenin büyüklüğünü ispat yollarından biri de, eldeki hadiselerin sayısını artıracak, sanki ayaklanma kuvvetleri yapıyormuş gibi halka haksız muamele örnekleri ile sahte operasyonlara başvurulabilinir.""Bazı ahvalde propaganda için istismar edilmek üzere mürettep olaylar meydana getirilir. İsyancıların yaptığı intibaını verecek, yağma ve katliam, ırza tecavüz olayları ele alınabilir. Ancak hemen bilinmelidir ki konu çok hassastır, yer zaman şekil ve mahiyeti itibariyle ustalık gösterilmezse tersine karşı koymaya zarar getirebilir.""Geniş bir bölgede birden fazla sabotaj yapılacaksa, bir teşkilat kurularak merkezi idare ile idare edilmesi sağlanmalıdır. Büyük teşkilatların sevk ve idaresini kolaylaştırmak için tali bölgelere ayrılmalı, planlamada merkeziyet, icrada ademi merkeziyet sağlanmalıdır. Müstakil hareket etmek, inisiyatif kullanmak esastır. Merkezin verdiği emirler teferruatı ihtiva etmez. Ajan bu emirlerin icrasında serbest hareket etmelidir. Hazırlıklarında gizliliğe azami riayet edilmelidir. Direktifler daima sözlü yapılmalıdır. Bu maksatla ajanlar ile merkez arasında irtibatı sağlayacak şebeke kurulmalıdır. Harekât çok iyi bir istihbarata dayanmalıdır. Ajanlar, hedefler ve hedefleri koruyan emniyet kuvvet ve tertibatı hakkında günü gününe bilgi sahibi olmalıdırlar." "Kalabalık şehirlerde kışkırtıcı ajanlar organize edilip üniversite ve fabrikalara sokulurlar. Endüstri ve eğitim merkezlerini ele geçirirler. Bu ajanlar sabotaj malzemeleri ile yıkıcı harekatta bulunurlar. Tedhiş hareketleri düzenleyerek, gaye uğruna soygunlar yaparlar, cinayet işlerler." "Gayrinizami kuvvet mensubu olarak suçlandırılan esirlerin tutuklu kaldıkları müddetçe sıkı bir fikri eğitime ve yönlendirmeye tâbi tutulmaları gerekir. Zamanla işbirliği yapmak yolunda arzu gösterenler, güven telkin ettikleri takdirde şeref sözü ile serbest bırakılabilirler." Asinin ajanlarından tövbekar olanlar ve ayaklanmaları bastırmakla görevli olanların harekatına mani olmayanlar hemen serbest bırakılmalı, fakat nadim ve tövbekar olmayanlar cezalandırılmalıdır. Burada gösterilen iki husus bu gibilerin ne dereceye kadar samimi olduklarını gösterir: Mazideki bütün faaliyetleri hakkında mufassal izahat ve ayaklanmaları bastırmakla görevli taraf ile birlikte çarpışmalara iştirak arzusu.""Ayaklanmaları bastırmakla görevli olan taraf, harbi bir an evvel bitirmek isterse, normal zamanlarda tatbik edilebilecek olan bazı kanuni telakkileri ihtilal harplerinde nazarı itibara almamalıdır.""Psikolojik harbin insan hissiyatına olan etkisini hafifletmek aleyhinde kendi memleketi içinde menfi bir reaksiyona meydan vermemek maksadıyla, hakikatte yapılsa dahi, kendi milletine karşı böyle bir faaliyetin idare edilmekte olduğu kanaatini uyandırmak istemeyen demokratik hükümetler bile itham edecek herhangi bir ifadeyi kullanmaktan çekinmektedirler!"


( Yarım Kalmış Romanlar Bereli 1 başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 26.11.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.