Muallim/müellim
Yıllar önce, hatta öğretmen olmadan önce okumuştum aşağıda yazacağım olayı.
Hatırladığım kadarıyla anlatmaya çalışacağım.
Uzun yıllar önce genç bir öğretmen Doğu veya Güneydoğu Anadolu’da kuşların pek
uçmadığı, kervanların ise neredeyse hiç geçmediği ücra bir köye öğretmen olarak
atanır. O zamanlar öğretmenlere ‘’
Muallim’’ Dendiğinden herkes de ona köyde ‘’Muallim Bey’’ diye hitap eder. Bir
kişi hariç: Köyün akil adamı bir yaşlı
vardır. Haydi ona Mehmet Amca diyelim. Evet, Mehmet Amca öğretmene hep ‘’
Müellim’’ Diye hitap eder. Öğretmen de ‘’ Yaşlı adam. Herhalde dili dönmüyor.’’
Diye düşünerek Mehmet Amcaya ‘’ Müellim değil,Muallim’’ Diye herhangi bir
uyarıda veya düzeltme talebinde bulunmaz.
Muallim Bey, köyde göreve başlar başlamaz ilk iş olarak adeta bir ahırdan
farksız olan, bakımsızlık ve ilgisizlik sebebiyle neredeyse çökecek durumdaki
okulu ele alır. Köylülerin ot ve saman deposu olarak kullandığı binayı bir
amele gibi çalışarak, sonra da köylülerin yardımıyla okula benzer bir bina
haline getirir.
Kendi maaşından okula soba alır. Okulun daha pek çok ihtiyacını kendi maaşından
karşılayan öğretmen, okul binası içinde kendisine de kümes kadar bir yer
yaparak orada yatıp kalkar.
İkinci önemli iş olarak okula gönderilmeyen kız çocukları meselesine el atar ve
kız çocuklarının ana babalarını ikna ederek onları da okula kazandırır.
Daha önce inek ya da koyun seslerinin doluştuğu okul binasından artık çocuk
cıvıltıları gelmektedir.
Velhasılıkelam öğretmen dört elle sarılmıştır işine ve tabii ki işinin en
önemli parçası olan yarınlarımızın umudu çocuklara.
Köyün çocuklarına düzgün Türkçe konuşmayı öğretirken kendisi de onların
şivesini hatta bazı köy çocuklarının kullandığı ana dili öğrenmiş, onlarla
iletişimde doğacak sıkıntıları da bertaraf etmiştir.
Tatil günleri olan Cumartesi, Pazar günleri bile devamlı köyde, öğrencileri ya
da köylülerle birlikte olan genç muallim artık köyde herkes tarafından sevilen,
sözü dinlenen bir insan olmuştur.
Böylece aradan aylar geçer.
Bir gün Mehmet Amca elinde içi kete dolu bir sini ile sınıfın kapısını
çalar. Muallimin ‘’ Buyurun’’ Demesi üzerine de sınıftan başını uzatır.
- Muallim Bey ! Size ve çocuklara kete getirdim. Afiyetle yiyin.
Öğretmen kete için teşekkür eder ama bir şey dikkatini çekmiştir. O güne kadar
kendisine’’ Müellim’’ Diyen Mehmet Amca şimdi ‘’ Muallim’’ Demektedir. Bunun
bir hikmeti var mıdır acaba? Merakla sorar.
-Mehmet Amca ! Sen bana hep Müellim derdin. Şimdi ise Muallim diyorsun.
Kelimenin doğrusunu mu öğrendin yoksa başka bir hikmet mi aramalıyım bu
değişiklikte?
Mehmet Amca tebessüm eder.
-Senin müellim değil de muallim olduğunu gördüğüm, buna artık inandığım için
sana bundan böyle müellim değil, muallim diyeceğim.
Öğretmen iki kelime arasında farkı aslında çok iyi bilmektedir ama yine de bunu
Mehmet Amcanın ağzından duymak ister.
-İkisi arasında ne fark var ki Mehmet Amca?
Mehmet Amca adeta bir öğretmen gibi kara tahtanın önüne gelir ve sanki
öğrencilere ders verir gibi konuşmaya başlar:
-Bugüne kadar bu köye gelen tüm muallimler maalesef bu köyde kalmadılar. Kimi
hizmet süresini doldurmadan bir torpil bulup gitti,kimi görev süresini izinle,
raporla geçirdi. En iyileri bile şehirde yaşadı, paydos zili çalar çalmaz da
soluğu doğru evinde aldı. Çocukların meseleleriyle ilgilenen olmadı. Bu köyü
kendileri için bir görev yeri değil sürgün yeri olarak gördüler. Talihlerine
küstüler. Kara talihlerinin sebebi bizmişiz gibi bize küstüler. Çocuklara
küstüler. Mesleklerine küstüler. Velhasılıkelam onlar benim nazarımda elem
verici insanlardı. O sebeple de ben onlara elem verici manasında müellim dedim
hep.
Sonra sen geldin. Seni de önceleri müellim sandım. Ama şimdi görüyorum ki sen
elem veren değil ilim verensin. Yani hakkıyla bir muallimsin. O sebeple sana
bundan böyle muallim diyeceğim.
Evet, öğretmenlik zor meslektir aslında. Öyle bazılarının zannettiği gibi
‘’Sekiz ay çalış, dört ay yat.’’ Mesleği değildir. Tabii ki bu mesleğe girerken
her şeyden önce müellim değil muallim olmaya niyet etmiş olmak gerek.
Bütün meslektaşlarımın Öğretmenler gününü kutlarken hayatta olmayan değerli
öğretmenlerimize Yüce Rabbimden rahmet diliyorum. Ruhları şâd olsun.
(
Muallim/müellim başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
24.11.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.