Bu yazımdaki kahramanların ikisini tanıyorum. Kız: Aysu , Erkek: Deli Ferhat, Adam ise ? Adam işte, Onun bir adı olmasın varsın. Nasılsa öğreneceksiniz kim olduğunu.

**************

Namussuz belediye otobüsü bir türlü gelemedi. ’’O uzun yolu yürümeyeyim diye minibüse binmez misin al sana otobüs.’’.. Beklemekten ayaklarınma kara sular indi. Aksi gibi durak da giderek kalabalıklaşmaya başladı. Garanti ayaktayım yine. Ulan beyinsiz kafa ikiyüz metre alt tarafı yürüyeceğin yol. Ne halt etmeye beklersin belediye otobüsünü.

Serde az buçuk yazarlık var ya başlıyorum durakta bekleyenlere birer meslek ayarlamaya... Şu yorgun kadın temizlik işçisi ya da çocuk bakıcısıdr garanti. Şu gravatlı herif de memurdur bir yerlerde. Öğrenciler zaten belli kıyafetlerinden. Aaa o da ne Sosyete kızı Aysu da otobüs bekliyor... Hay Allah bunlar da biner miydi belediye otobüsüne... Binerler binerler... Yolun alt tarafındaki gecekondulardan çıkarlar, Bu sitenin önüne gelirler ( O sitede yaşıyormuş havasını vermek için ) akşam yine bu durakta inerler ( Daha doğrusu sabah...Çünkü akşamları yaşar genelde bunlar ) sonra yine gecekondularına dönerler. Ertesi akşam yine buradan belediye otobüne binmek için.

Vayy vayyy vayyy kim geliyor kim??? Bizim Deli Ferhat değil mi bu? Eşşeoğlu eşek serserinin teki ama nasıl anlatsam şeytan tüyü var köpekte...Belki de arkadaş için gerekirse canını tehlikeye atan hani şu gençlerin harbi dedikleri delikanlılardan oluşundan. Suratındaki hafif faça izi de bir arkadaşını kurtarmak için beş kişiye birden dalmasının bir izi ...Onun hiç haberi yok ama itoğlu iti oğlum gibi seviyorum adeta. Her halde ben hayatımda hiç kimse için bir kavgaya giremediğim için olsa gerek. Hatta boşandığım eşim için bile...Neyse o ayrı bir konu... Zaten otobüs de geldi sonunda.

Millet birden hurraaaa doluştu otobüse. Ben, Ferhat, Aysu ve bir kaç kişi ayakta kaldık. Ferhat hemen Aysu’ya iskele alabanda yaptı ve başladılar muhabbete...’’ Vay itoğlu it sonunda Aysu’yu da tavladın ha? ’’ Artık ne anlatıyorsa Aysu şen kahkahalar atıyor. Ferhat anlatıyor Aysu gülüyor....Aysu gülüyor Ferhat anlatıyor.

Aysu birden bozuldu.Tam karşısında bir ucube duruyordu. Gözlerini öylece Aysu’ya dikmişti. Aysu otobüse bindiğinden beri göz kapaklarını hiç kırpmatdan devamlı aynı noktaya Aysu’ya bakıyordu zaten. Dayanamadı Aysu.

- Ne bakıyorsun lan öyle pis pis..
Deli Ferhat o yöne döndü
- Ulan ne bakıyorsun nişanlıma? Derdin nedir senin herif?
Yüzünün bir yanı adeta yok olan ucube cevap verdi hırıltılar çıkararak.Çok da anlamadık dediklerini ama şunları söyledi :

- Size bakmıyorum hanımefendi. Benim gözlerim sakattır biraz. O bakımdan bakışlarım hep böyledir benim. Rahatsız ettiysem özür dilerim.

’’Vay be ucube konuşabiliyormuş. Çektiği onca votkaya rağmen( Kokmadığı için garanti votka içmiştir diye düşünüyordum. Tam da ayyaş tipi vardı zaten) Hem bayağı da nazikmiş. Özür dilemesini de biliyor gavat..’’ Diye geçirdim içimden. Sadece ben değil her kes tabii ki.

Deli Ferhat :
- Madem öyle kafanı başka tarafa çevir de akşam akşam oymayayım seni.
- Peki delikanlı öyle yapalım.

Ucube kafasını aşağı eğdi. Artık gözleri sadece otobüsün zeminine bakıyordu.

Ama kıllanmıştı bir kere Aysu. O ucubeden fena halde kıllanmıştı. Bu arada Deli sevgilisinin kendisi için adama çatması da hoşuna gitmişti hani. Fakat bu yeterli değildi. Acaba her olur olmaz şey için kavga eden, hatta yüzünde bir de iz taşıyan Ferhat onun için de kavga eder miydi? Bunu denemenin tam sırasıydı şimdi. Hem dedik ya bu ucubeden fena halde kıllanmıştı.

’’Ay ’’ diye bir ses bütün otobüse yayıldı’’

- Ne oldu Aysu?
- Ne olacak? Bu ucube beni elledi.
- Neee.Ulan sen beni tanıyormusun namussuz herif ! Bana Deli Ferhat derler. Ben adamın o kolunu koparırım.

Yolcular da ucubeye döşendi

- Utanmaz ahlaksız
-Ayyaş köpek
-Tipine bakmadan genç kızlara sarkıyor
-Şoför bey karakola çek lütfen bu sapığı polise teslim edelim.

Ucube aynen Notre Dame’ın kamburu gibi çok zor anlayabileceğimiz bir şekilde konuşmaya başladı:

- Bir dakika delikanlı.Bir dakika lütfen sayın yolcular Sadece bir kaç dakika...Ondan sonra ne yaparsanız yapın .Sadece bir kaç dakika bekleyin.

Sonra sol elini ceketinin içine soktu. Deli Ferhat, adam tabanca, bıçak vs çıkaracak diye teyakkuzda bekliyor ve elini arka cebine atarak o da sustalıyı çıkarmaya çalışıyordu.

’’Hay anasını satayım Bu Aysu zillisi yüzünden...Onun bir telefonuyla aniden sokağa fırlayınca sustalıyı evde unuttuk.’’

Ama kim takar. Az mı sadece yumrukla girmişti nice cenge?

Sonunda Ucube elindeki şeyi fırlattı deli Ferhat’a

- İstediğin kol olsun. Al be gülüm. Bir kol dediğin nedir ki. Vatana millete feda olsun.

Deli Ferhat şaşkın şakın önüne atılan kola bakarken Ucube devam etti

- Ötekini istersen vermem ama. Onu almak için Kato’ya, Gabar’a, Cudi’ye gelmelisin. Hem kusura bakma onu, kelle almadan vermem.

Daha önce ne dediği anlaşılamayan ucubenin bu sefer ne dediğin her kes anladı. Pardon. Yine anlamadık. Eğer anlasaydık bir özür dilerdik ondan. Bir parça yüzümüz kızarırdı.Yok öyle yapmadık.

Peki ne yaptık?

- Utanmıyorsun değil mi kahraman bir gaziye iftira atmaya.
- Böyle fahişeleri otobüse almayacaksın kardeşim.
- Ben şimdi bu gazinin yerinde olsam hakaret davası açarım bu şıllığa.
- Yok arkadaş bu memlekette yaşanmaz ya...Memleketin çivisi çıktı.

Diyerek yaylım ateşine tuttuk Aysu’yu.

Aysu utandı.

Deli Ferhat da utandı.

Gazinin elini öpüp özür dilediler ve daha durağa gelmeden otobüsten indiler.

Biz mi?

Aynıyız.

Hiç mi hiç utanmadık.

Utanılacak ne yapmıştık ki? 
( Kol Ama Böreği Değil. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 17.11.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.