Soluk bir benizle geldim sana,
Bitkin bir işçi gibi bedenim,
Ölümü bekleyen bir hasta gibi yorgun ruhum.
Öyle acır gibi bakma bana!

Bir bilsen!
Bir bilsen; gözünde öpülecek ne çok yer var,
Sana söyleyecek ne çok kelimem var.
Bir isyanın susturulmuş haliyle geldim sana.

Konuşmam gerekiyor!
Çünkü; çok fazla bastırılmış cümlem var.
Cehennem yangınlarına girmişliğim de var,
Yanıp kavrulup sonunda sağ salim çıkmışlığımda.

Biliyor musun?
" Umuda kelepçe vurulmaz " dediler henüz cümle bitmeden,
Tüm umutlarımı darağacında sallandırdılar
Ve sonra buna da " kader " dediler.

Kapatma o pencereyi, gök dolsun içeri.
Kırık dallar gibi geldim ben sana,
Yapraklarım bile ağır geliyor gövdeme.
Kapatma o pencereyi, 
Belki bir kuş gelir, gagasında müjdeler bize mutluluğu.

Yoksul değil, ama mutluluktan yoksun bir çocuk gibi geldim sana.
Kalbimi alevlerde ısıttım, 
Yüreğimi buzullarda soğuttum.
Titrek bir gönülle geldim ben sana.
Ürkek bir filiz gibiyim, köklenmek için geldim topraklarına.

Öyle acır gibi bakma bana!!!
Ruhumu soydum, 
Çıkarttım hayatı üzerinden.
Hepi topu bu kadar, 
Çırılçıplak bir sevdayla geldim ben sana.
Çırılçıplak bir sevdayla !!! 

Tuğba Topal
( Geldim Sana başlıklı yazı Tuğba Topal tarafından 13.11.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.