Salya sümük saldırdı Batı'nın köpekleri
Yıldıramadı
seni, Haçlı'nın şebekleri
Kelimeler
buz tutmuş, cümleler yasta şimdi
Yürekler
yangın yeri, gönüller hasta şimdi
Dünyadan
muradını alamadan göçtün sen
Şahadet
şerbetini kana kana içtin sen
Kulak
verdin yiğidim, Hakk'ın yüce sözüne
Şahadete
koşarken nurlar yağdı yüzüne
Bu
sessiz gidişinle dostlarını üzdün sen
Mânâ
denizlerinde nurlar içre yüzdün sen
Hakikatin
güneşi Mardin Derik'te battı
Zulmün
paslı kılıcı yürekleri kanattı
Trabzon'un
bağrından kopan bir yiğittin sen
Bahtına
yazılmıştı, müstakbel şehittin sen
Renk
verdi bayrağıma, toprağa al kan düştü
Gözlerimiz
nemlendi, yüreğe volkan düştü
Analar
bu toprakta ne yiğitler doğurmuş
Şahsiyet
hamurunu gözyaşıyla yoğurmuş
Kökleri
derindedir, sanma çınar devrilir
Abideleşir
çınar, sonsuzluğa evrilir
Giden şanlı yolcuya bulut gözyaşı döker
Sen heybetli durdukça dağ önünde diz çöker
Kardeşliğe yol oldun, Derik'te izin kaldı
Ömrünün baharından geriye hüzün kaldı
Pusu kurdu zalimler,
saldırdılar alçakça
Onların yüzü katran, senin gül yüzün akça
Şahadet şerbetini içtin Fatih Safitürk!...
Bu dünya gurbetinden göçtün Fatih Safitürk!...
Suçu
hizmet etmek mi, ne istediniz ondan?
Nice
seneden beri beslenirsiniz kandan
Acılar
yaşattınız eşine ve dostuna
Domuz
masum sayılmaz girse kuzu postuna
Dağlasa da yüreği intizarın
ateşi
Hainler
üfleyerek söndüremez güneşi
Barışı,
kardeşliği kanlara buladınız
Karanfilleri
vurup zakkumu suladınız
Ahdeyledik,
o kirli kökünüz kuruyacak
Hıyanet
odakları bugünü arayacak
Bu kutlu toprak için ödedik ne diyetler
Hedefine varamaz karanlık zihniyetler
Katillerde yürek yok, kurar yiğide pusu
Safitürk'tür Fatihler, bu toprağın tapusu
M.
NİHAT MALKOÇ