İnsan neden bu kadar, yalan arkasına saklanır? Yalancı görünüşler, yalancı gülüşler, yalancı giyinişler, yalancı görüşler vs. Hep olduğundan başka şekilde giyinip, görünüp, hep başka şekilde tavır sergilerler. Geçmişten gelen bir sözde de olduğu gibi;' ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün' düşüncesine neden hiç kulak vermez veya uymaz? İnsanların hayatı yalan olmuş. Sanki bu dünya gerçeklik hamuruyla yoğurulmuş ama mayası yalan mayası olmuş ve yalanlarla değişerek kabarmış. Ve şimdi pişmeyi bekliyor. O yalan yolunda ilerleyen ve kendini tatmin edenler gerçekçileri dışlarlar. Onlar hep birbirinin arkasından kusurunu herkese söyleyip, gıybetini ederler ama karşı karşıya gelince hoşbeş içinde olurlar. Etrafınıza dikkatlice bir baktığınızda yalancıları çok bulur, insanın arkasından konuşmayanları, yüzlerine karşı doğruyu söyleyenleri ise az bulursunuz. Bunun din veya mezheple hiçbir alakası yoktur. Yalan her yerde yalan, yalancı ise her yerde yalancıdır. Yalan, insanın yüreğine atılmış kömür gibidir. O kömür yandıkça dumanı kalbi karartır, gözlerin önüne ise perde çeker. Artık o göz de kalp de zamanla gerçeği görmez olur. Fakat yalanın içinde de bir gerçek vardır. Yalanın yalan olduğu gerçeği. Yalanlarla kurulan işler, aşklar, hayatlar bir gün yıkılmaya mahkumdur. Gün gelir devran döner, şimdi şu yalancıların yüzüne gülüp gerçekçilerin yüzüne gülmeyen kader, elbet bir gün yalancıların yüzüne gülmeyip gerçekçilerin yüzüne güler. İşte o zaman tepedekiler ayak altlarında, ayak altlarında olanlar ise tepede görünürler. Dileğimiz yalancıların ıslah olup gerçeği görebilmesi ve artık yalan yerine doğru işler yaparak hayatlarını düzene sokmaları. Lakin ısrar edip, yalan yolunda devam edenler de bilmelidir ki;' BU YALANCI KRALLIĞI SONSUZA KADAR SÜRMEZ'. Sonuçta;'Yalancının Mumu Yatsıya Kadar Yanar' öyle değil mi?
                                               
                                                                                               BeniTan    
( İnsan Neden Yalan Arkasına Saklanır başlıklı yazı BeniTan tarafından 2.11.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.