Bitmiş
olmalıydı bu hüsran bu acı
Sırrım
bir gün büyük ekranlardaydı
Utandım
sıkıldım ama boşunaydı
Adım
her zamanki gibi bir yazgı mı
Kanadı
yaram kanadı zaman
Kanadı,
kuşun kanadı olmayan
Dillenmişti
penguenler koca bir yalan
Anakroniktik
bir ben ve sıtmalı çoban
Uyan,
ey akılsız uyan bir baksana etrafına
Ezheri
bir ışık sarılmış başından kulağına
Teksin,
yalnızsın pek aferin sana
Ne
için onlar gibi değilsin deme bana
Tekebbürüm
değil bir nevi içimdeki sır
Öğrendiler
beni sen kaç o şey; sağır
Git
öğrenme beni doktor olsan da ben sana kahır
Göğümüz
var bizim kavuşamayanlar için inançtır
Ben
seni bilmem hekime hanım bilemem
Ama
ben bir çorap söküğüyüm dengelem
Kaderim
bir anda yazılmış çalakalem
Yaz
bir gün beni öğrenmek istersen
Sırrıma
vâkıf olabilirsin ama bilemezsin
Git
gide arttı içimdeki bu nefret bu kin
Susmak
için kaçtım gittim ama geri de geldim
Apolitik
olmak istedim ama ben de kim
Sende
öğrendim bütün mucizeleri
Non-spaital
bütün acılarım ama aposteriori
Ruhum bütün dertler ile motiftenmiş bir kündekâri
Ben koydum adını ben yaşattım bu tesri
Sana çıkardım bütün falları bütün yağmurları
Olmadığından şemsiyen başın ıslandı mı
Yağmurlar kulağına şarkımızı fısıldadı mı
Kediler kaç gece sarıldı yahut da ağladı
Ben kaçırdım içimdeki mahkumları
Ama ben öldürmedim bir tane bile insanı
İçimdekiler de insan mı
Ben ölümden sonrasına bakacak bir doktor mu
Bundan mıydı buradan mıydı kaçışın
Bağlanmış ellerin ve ayakların
Tütsülerde çıkarmış seni bütün dumanın
Bir bakmışsın dibindeyim bir şehir kadar yakın
Bildiklerin de var elbette bilmediklerin ama
Kaç gece geldim sığındım fotoğraflarına
Hiçbiri bakmıyor sen gibi suratıma
Ağlıyorsun, gülüyorsun ama rüyalarımda
Sırrımı izlemek için mi verdin ben bu parayı
Ölen insanlar için sinema bir hatırlatış mı
Kaç günde öğrendiniz benim size yazışımı
Üç ayaklı boyun sehpam kaç günde yapıldı