ŞİİRİN DEĞİL RESİMLERİN HİKAYESİ:

Solda Gördüğünüz resim ABD nin en büyük gazetelerinden bir olan Newyork Times’da Kurt Eichenwald adlı bir yazar tarafından paylaşılmış. Bu fotoğraf güya Barış Pınarı harekatında çocukları Türkler tarafından öldürülmüş bir annenin çektiği acının fotoğrafı.

İşin aslı ise bu fotoğraf üstelik de World Pres Photo ödülü almış bir fotoğraftır ve 1983 Yılında Erzurum’da meydana gelen depremde evlatlarını yitirmiş bir annenin acısını anlatan bir fotoğraftır ve fotoğrafın sahibi olan Mustafa Bozdemir ilk kez bu ödülü alan Türk basın mensubudur.

Evet, bir Türk basın mensubunun üstelik de ödül almış bir fotoğrafını alıp Donal Trump,Cumhuriyetçi senatörler Lnsdey Graham, Marco Rubio ve diğer ABD li siyasetçileri '' Çocuk cinayeti artık Cumhuriyetçiler için sorun değil, bu onların özelliği'' 
Diyerek gaza getirmeye çalışacak kadar adi olan bu soysuzlara verilen en güzel cevap ise sağdaki resimdir. O sebeple her ikisini birden kullandım.
*************************************************************
Buna savaş demeyin kışt diyoruz domuza
Saati dört on bire kuruyoruz yekvücut
Köyde imece derler, verdik omuz omuza

Hınzırların izini sürüyoruz yekvücut

O lain ki Türk kanı bürümüştür gözünü
Salamon’a satmıştır ruhunu ve özünü
Kuyruğu elimizde,deşmek için gözünü
Gece gündüz izini arıyoruz yekvücut

Yakaladık bir kere bırakmayız peşini
Daha şimdiden serdik beş yüzünün leşini
Elbet bitireceğiz cümlesinin işini
Açık kalan defteri dürüyoruz yekvücut

Bismillah demiştik ki hırlamalar başladı.
Ağlayıp inlemeler, zırlamalar başladı
Yırtık dondan ha bire fırlamalar başladı
Yedi düvele karşı yürüyoruz yekvücut

Biz sorunun adına dedikçe milli beka
Kimisi anlamadı çünkü kıt idi zeka
‘’Geleceğiz bir gece’’ Dedik; sandılar şaka
O aptal kafaları kırıyoruz yekvücut

Nice şehitler verdik, yaşadık bu acıyla
Şimdi o kırk beş yılın birikmiş tüm öcüyle
Vuruyor Mehmetçiğim, imanının gücüyle
Vardı bir hesabımız, soruyoruz yekvücut.

Koskoca file karşı sanki ebabil gibi
Moskof’un karşısında dedem Şeyh Şamil gibi
Antep’i gazi yapan minicik Kamil gibi
Vatan, bayrak, ezanı koruyoruz yekvücut

Ormanları yaktılar, yürekler kavurdular
Meydanı boş zannedip estiler, savurdular
İmana gelmediler. Madem ki gavurdular
Gavura vurur gibi vuruyoruz yekvücut

Barış Pınarı dedik, için diye suyundan.
Lakin nerde görülmüş, huylu geçsin huyundan.
Gizli saklı kalmadı haçlar çıktı koyundan
Dost kimmiş, düşman kimmiş görüyoruz yekvücut

Gönlü huzurla dolsun bu pınardan içenin
Cehennem yurdu olsun barıştan vaz geçenin
Kendi akıllarınca Türk’e kefen biçenin
Kafasına çoraplar örüyoruz yekvücut

( Yekvücut başlıklı yazı Sami Biber tarafından 14.10.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.