Yirmi beşim bitmek üzere,
sayılı saatlerim kaldı anne.
İç yaram el vermiyor yazmaya 
Düşerken kanattığım dizlerimi öpüyordun ya hani
Tekrar öper misin anne?
Bu kez dizlerim değil, kalbim acıdı anne
Özledim;
cennet kokan ayaklarını,
kınalı ellerini,
şefkatle sardığın o kollarını...
Biliyorum,
çocukluğumun masumluğu yok yüzümde.

Anne;
saçlarına düşen sadece yıldızlar değil,
kainatın bütün merhameti üstüne yağmış gibi
Bu nasıl bir telaş,
Sen kokuyor her taraf.
Biliyorum, nemlendi şimdi gözlerin
Zeytin ağaçlarına bak annem
Bir kız gömülü orada,
daha yirmi beşinde..
Hiçbir şey yazmayın toprağıma
Kırmızı yazmanı baş ucuma bağla anne
Cennetinin kokusuyla gideyim yaratana

Yani benim nadide çiçeğim, annem
Kınalı ellerini,
pamuk tarlasında örülmüş saçlarını,
memleketimin gülü kokmuş tenini,
ayağının bastığı yerin cennetini
Yaratana emanet ediyorum anne

orada bul beni,
şefkat koksun, sen koksun her taraf...



Büşra Karacan



( Yirmi Beşimde başlıklı yazı BüşraKaracan tarafından 5.10.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.