Bir ezgi çalınıyor kulaklarıma,
Ötelerden ama, sanki yakın,
Neyin acısı bu dile dökülen?
Durma kalbim sen de yakın!
İssiz ve dumansız meşaleler,
Geceye bir ateş de siz bırakın!
Mülkün mıknatısına tutulmuş kardeş,
Nedir bu telaş, bu keşmekeş?
Her saniyeyi son anın bil,
Bırak dünyayı, nefsinle cedelleş!
Ey çivisi yalama olmuş dünya!
Yetmez mi tükettiklerin?
Kursağın dolu etle, kemikle,
Tutsak aldın benî âdemi
Yalanlarınla, desiselerinle.
Ey aciz ve fani insan,
Kim baki bu arzda? Var mı nişan?
Hani karunlardan kalan ihtişam?
Firavunlar hapis kaldı lahitlerde,
Sözler de yutuldu ahitler de.
O gün her yer beyaz, dümdüz,
O gün ne gece var ne gündüz.
Zaman, boyut yerle yeksan,
Sualler tek lehçe, cevaplar tek aksan.
Ve işte arzuhâlim,
Bitmez, tükenmez bağrımda ızdırap.
Bir hata, kaç doğruya bedel?
Oluk oluk akan pişmanlık
Ve beynimi delen kör matkap.
Tövbe şifa mıdır nedâmete?
Yelkenler açılmışken kıyâmete.
( Arzuhalim başlıklı yazı Mahmut Uzun tarafından 23.09.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.