Bazen canın sıkılır;

Bir şey yapmak istemezsin,

Aylak aylak oturur, boş boş bakınırsın.

İşin ilginç yanı, beynin de sanki çalışmaz olmuştur.

Havadan değil;

Kapalı da olsa, güneş de olsa,

Yemyeşil çimenler de olsa,

Hatta bahar yeni girerken,

Kuş cıvıltılarının arasında da...

İşin de değil, eşin de değil,

Çocuklar hiç değil…

Ne olduğunu bilemezsin.

Bir durgunluktur…

Akıl dahi donuvermiş.

 

İşte o an;

Geçmişteki nice hazlar dahi anlamsız gelir,

Öyle oturursun,

Gözlerin dalmış gitmiş,

Fakat hiçbir his, duygu kıpırtısı yok.

Renkler de sanki tek renge bürünmüş.

 

Bilir misin kalbinin atışını ne değiştirir bu durumda?

Bir koku!

Evet bir koku.

Geçmişten gelen o hatıranın kokusu.

Eğer o anda dolarsa ciğerlerine;

Birden bir dalgalanma olur, gözlerinin içinde,

Takıldığın ufkun çizgisinde,

Kalbin hafiften başlar ritmini artırmaya,

Süzülürken bir damlacık, yanaklarına doğru,

Renkler de ayrışmaya başlar usul usul,

Sesler de cıvıldamaya, çevrende,

Yaşamaya koyulursun tekrar yeryüzünde...

Ama ah! O hatıra,

Kalır yine yerli yerinde.

( O Mod başlıklı yazı Gürcan Onat tarafından 22.09.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.