17 AĞUSTOS 1999; D E P R E M! 



Gecenin bir yarısı yaşadık kıyameti
On yedi Ağustos; Saat: sıfır üç sıfır iki
Bin dokuz yüz doksan dokuz ’da
Sallandık beşik gibi
Yedi nokta dokuz’la
Çoğumuz uykudaydık
Uyandık dualara sarıldık
Rabbimizden af diledik yalvardık
Çıkmak için dışarı kapıları zorladık.

Kalıp çıkamayanlar yıkıntılar altından
Her bir can, feryat figan
Mizan yeri gibiydi
Yaşayanlar diyordu; Yok mu sesimi duyan.

Kıyamet mi kopuyor, evladım nerede?
Koşturduk karanlıkta bilinçsizce
Herkes sevdiklerinin derdinde!
Kopuyordu kıyamet o’ anda hepimizde!.

Molozların altından duyulan yakarışlar
Sesim duyulmuyor mu? diye soranlar
Sesini çıkaramayanlar
Ne olduğunu bile anlamadan
Terki diyar edenler vardı dünyadan
Yardıma koşuyordu çaresizdi insanlar.

Annesini babasını arayanlar
Evladını sağ selamet bulanlar
Basıyordu şaşkın şaşkın bağrına
Şok olmuştu insanlar
Şuursuz bakıyordu
Ateş düşmüştü yurda, herkesi yakıyordu.

Çürüktü yıkılanlar hazırlıksızdı insanlar
Malzemeden çalanı gösteriyordu aynalar
Artçılarla sallanıyordu vicdanlar
Sağlam yapılsın diye
Tekrar yapılacak olanlar.

Her şey çıktı ortaya
Sabah gün ağardığında
Yalın ayak, üst baş yok
Kimisi tümden çıplak
Vücudunu örtmeye çalışarak
Şükrediyordu; El açarak
Bir daha yaşatma diye Allah'a.

Adı doğal afetti
İlerisi için kocaman bir dersti
Önceden yoktu bakan
Oturacağı evin sağlamlığına
Büyükse ve çoksa odaları
Mutluydular modaysa eşyaları.

Her yerde vardı
Sahtekar müteahhitler
Çok katlı binaları dikenler
Evleri betondan mezara çevirenler
Satın alırlardı bilmeden hemen
Sağlamlığına bakmadan
Deprem nedir yaşamadan görmeden.

İnsanlar anlamıyordu
Süslü ev arıyor alıyordu
Çalınmış malzemeden
Bilse yıkılır alır mıydı
Koca koca adamlar
Utanmadan çaldılar
Cehennemi yaşattılar
İnsanların vebalini aldılar.

Binalar birer birer
Köksüz ağaç misali
Serilmişti yerlere
Yenileri daha sağlam yapıldı
Vay oldu o gece ölenlere!

Unutmasın hiç kimse
On yedi Ağustos’u
Yaşatmasın Allah'ım!
Bir daha O’ kabusu
Depremin korkunç, uğultusunu
Ve ölmeden ölümün korkusunu.

Kalan sağlar bizimdi..
Bir melek olmuştular sanki
İnsanlar iyilikte yarış halindeydi
Büyük bir ders olmuş gibiydi
Herkes insandı ve yardım severdi
Olması gereken şekilde birlik olmuştuk
Bizleri birleştiren depremdi.

Kalsa idik hep böyle
İnsan, insancıl ve de sevgiyle
İnsanlar keşke hiç değişmeseydi
Sırtımız gelir miydi yere.

Deprem yeniden bizleri
Gelin diyerek kendinize
Sallayıp savurmadan
Acısıyla kavurmadan yüreğimizi
Şöyle bir silkinelim; Türkiye'm!
Empati yaparak; Kendimize gelelim
El ele verip gönülde birleşelim
Bu VATAN hepimizin diyelim.

Hayırlarda varlığınca yarışmak
Sevgiyle birbirimize sarılmak
Bir olmak zamanıdır her zaman
Sen, ben, şu, o, bu demeden
VATAN'ımız, TÜRKİYEmiz
BAYRAĞIMIZ için
Var mı böyle CENNET bir ülke!
Ülkemiz, ülkümüz hepimize TÜRKİYE!.

Asker’imiz de Polis’imiz de bizim
Şehitlerimiz, gazilerimiz bizim
Kanmasın düşmanına hiç birimiz
Kötü amaçlılara maşa olmayalım
İnsanımızı
BAYRAĞIMızı
VATANınımızı sevenler
İnsan olduğumuzu hatırlamak için
Deprem olsun diye mi? Bekleyelim!





17 AGUSTOS 2019
Mlk Tryk



17 Ağustos depreminde kaybettiklerimizi, saygı ve rahmetle anıyorum.
Ruhları şad, mekanları cennet olsun!

Allah'ım hiç bir kuluna yaşatmasın deprem anını ve sonrasını "Deprem öldürmez, bina öldürür." diyor deprem uzmanları. Binayı yapanlar, insanları öldürüyor daha çok para kazanmak uğruna...

RABBİM GÜZEL ÜLKEMİ VE DİĞER ÜLKELERİ AFADLARDAN KORUSUN!

( 17 Ağustos 1999; D E P R E M! başlıklı yazı Kalb-i Hazan tarafından 17.08.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.