işitir oldum kaç zamandır 

geceyle bölüşüyorum onu aklımın çukurunu doldurmadı gördüklerim duyduklarım yalanlara öfkeli kaldıramıyordum biriktirdiklerimi uçurum başlarında avare yürüyüşlerim ateş aklımı parçaladı bedenim kıvılcımlara muhtaç beynimdeki çöpler nereye dökülecek önümüzdeki kış öğrenilmiş korkuların sonu nereye yakın ne zaman doğacak yeni şarkılar eskimişti sözcükler yeniden giyindiler çok ünlemli daha sıcak elbiselerini yaktım tanrıyı boğuşuyor sehpada şüphe gözleri kocaman değil artık gördükleri sıradan sorduklarına inat bildiklerimi bilmese miydi saklıyor zamanı kalbim inatla ne kadar korunaklı ki burası yazılanlar çürümeli mi

Aklım sızlıyor suyunu taşıyamıyorum çok soğuk çağırıyor beni anlatacakları varmış anlatmasa mı

Ve gök kızarıyor bir varoluş yanılgısıydı kabahatim bir dağ yorgunluğuydu kaçışım kollarında evreni anlamaya çalışırken gümüşten merdivenli şarkılarla tanıklık ettim yanında ama yorgunum almasın kimse beni içeri dolaşmalıyım sizi anlayana kadar durmalısın belki sende bir böceğin kabuğunda anlamak için beni sardı şimdi tenimi dumandan bir ezginin keskin dişleri elemin gölgesinde notaları sevdiren doğa ne kadar haklıysa o kadar da haklı acı lavlar akıyor ve dolaşmalıyım arındığın suyu bulana kadar dolaşmalıyım sancında kabaran gözleri bulana kadar çok uzakta karla kaplı dağ yolunda gidiyorum bulmak için bir böceğin kabuğundaki kendimi almayın beni içeri dolaşmalıyım su için göz için ezgiler için ve anlamak için otları bir böceğin kabuğunda.

( Uğultular başlıklı yazı Okan B tarafından 14.08.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.