Üniversite sınavının tercih sonuçlarının açıklanması ile birlikte öğrenci arkadaşlarımız yeni bir yola ilk adımlarını attı. Elbette milyonlarca insanın girdiği bir sınavdan herkesin tatmin edici sonuçlar almasını bekleyemeyiz. Kazananlar kadar aldığı sonuçla tatmin olmayıp, yeniden sınava hazırlanmak isteyenlerde olacaktır. Kıymetli arkadaşlar, sınavlar dünyamızı şekillendiremezler. Kazandığınız okul sizi kimseden üstün kılamayacağı gibi daha aşağı bir seviyede de göstermez. Çünkü sizi siz yapan insani yönünüzdür. Okuduğunuz bölüm, aldığınız puanlar vb. şeyler yıllar sonraki benliğinizi inşa eden birer araçtır. Öyle ki önü kapalı olarak adlandırılan, iş bulma konusunda bir hayli zorlayıcı bir bölümden mezun olup, iş bulmak sizin elinizdedir. Aynı şekilde personel ihtiyacına sahip, iş bulmanız kolay olan bir bölümden mezun olup, işsiz kalmakta yine sizin elinizdedir. İnsanlar sizin doluluk oranınızla yani kendinizi ne kadar geliştirdiğinizle ilgilenecekler. Yani iş üniversiteye kayıt yaptırmak ile bitmiyor... Kendi dünyanızı kendiniz şekillendireceksiniz. Kütüphanede ki kitaplara bakarken ağzınız sulanmıyorsa ya da yeni şeyler araştırıp öğrenmek gibi bir merakınız yoksa işiniz zor olabilir.  
   Ve tabi ki asıl önemli olan meslek kazanırken insaniyetinizi kaybetmeniz... Edindiğiniz ünvanı sizden aldıklarında geride koca bir boşluk kalmamalı. Eğitim sürecinizde “insanlara nasıl faydalı olabilirim?” prensibiyle çalışmalısınız. Edindiğiniz kuru bilgiler siz paylaştıkça ve kullandıkça emeğiniz hak etiği  değeri bulacaktır. Okuduğunuz okul dağın başında, yerin dibinde olsun. Ne fark eder? Siz yapacaksınız! Siz okuyacaksınız! Siz araştırıp, öğreneceksiniz! Lafın kısası kendi ruhunuzu kendiniz işleyeceksiniz. 
   Haberlerde sınava girecek olan arkadaşların bunalıma girip, intihar ettiğini duyunca içim parçalanıyor. Hangi gerekçe bir insanın yaşamından daha kıymetli olabilir ki? Bir diploma bir ömürden nasıl olurda daha kıymetli gösterilebilir? Yapmayın arkadaşlar! Sınav bir dünya değildir. Üniversite'yi 20-35 yaşında da okuyan var 40-65 yaşlarında okuyan var. Evet, 45-65 yaşında okuyan var, örneklerini gördüm. Uzun lafın kısası hayatınızın baharlık vakitlerini sınav stresiyle boğmanıza lüzum yok. Elinizden geleni yapıp, sabretmenin huzuruna erişmelisiniz. 
   İyi insanlara çıksın gittiğiniz tüm yollar. 



Büşranur ERAYABAKAN

( Sınav Bir Dünya Değildir başlıklı yazı Mor Yakamoz tarafından 8.08.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.