Gayem ki ufkumu, temelden sardı,
Ateş çemberinde yanmasın canlar.
Derdimin sizlere, sözleri vardı,
Ateş çemberinde yanmasın canlar.
Uykuyu gözlere, haram kılınca,
Bir garip haldeyim, böyle olunca,
Karanlık içinde, yalnız kalınca,
Ateş çemberinde yanmasın canlar.
Zevkine vardıkça, zalim dünyanın,
Biliniz her anı, talim dünyanın,
Elbette sonucu, ölüm dünyanın,
Ateş çemberinde yanmasın canlar.
Gördüm ki menfaat, karışmış dine,
Göbekten bağlanmış, her
gördüğüne
Musibet başına, gelince yine,
Ateş çemberinde yanmasın canlar.
Zamana ahdımız, sözden utandım,
Aynaya bakınca, yüzden utandım,
Bizleri kandıran, hazdan utandım,
Ateş çemberinde yanmasın canlar.
Unuttuk yarını, yolumuz şaştı,
Sözcükler kelamlar, bendini aştı,
Beş metre patiska, mezardan taştı,
Ateş çemberinde yanmasın canlar.
Âdemi zamanı, cennet ederek,
Yaşadığın her an, cihat ederek,
Mizanı dünyada, ebcet ederek,
Ateş çemberinde yanmasın canlar.
Âdem Efiloğlu