Gel otur soframa gel otur gülüm tatlıdır acı soğanım özendiğin dünyanın balından kaymağından ekmeği bölüp birde lokma aldınmı mercimekli pilandan yudumlayarak taze köpüklü ayrandan havasını soluyup içtinmi suyundan vaz geçemezsin benim cennet köyümden

Hele baharla birlikte yeşile karışmış renğa renk örtü serilince toprağa zikrini duyarsın gonca gonca güllerin pampal pampal açılırken Allaha

Gel dinle ne olur aç gözünü bak gör her şey ne kadar yapmacık ne kadar sahte dostluklar çıkara dayalı menfaat ön planda doğruluk değer bulmuyor üstelik horlanmakta bir ortam oluşturulmuş ki üretmek yok üretilene konup üreteni harcamakta

Bir dünya yaratılmış ki görünüşü başka gerçeği başka körüklenmiş umutlar amaç şöhret olmakta ödenen bedelse tüm değerler param parça ne olur ne olur düşme bu tuzağa kapılıpta şöhret sevdasına söylediklerimi ciddiye al sakın ola sanma şaka özenme büyümüş meğepol şehre kaldırıp çürümüş değeri şaha olsan bir kraliçe vede bir deha bil ki tüm yaşantın düşer bir yuha

loş ışıkla donanmış barı kulübü sarar tüm yaşantını ömrünü alkolle karışmış yaşam dümeni sanma düz tutacak senin rotanı

Kölecioğlu sana sesleniyor sana diyor böyle devam edip böyle gitme doldurma değer potanı çürümüşlüklerle kokuşmuşluklarla sen sen ol bul kendini kendinde kendin ol davran yüreğinle güzel gözlüm ahu maral bakışlım kulun yaratığı ortamları kula kader sanma tacı sultanım kula kader sanma sanıpta kanma

Ahmet kölecioğlu 03-07-1989

( Kurgu 8 başlıklı yazı kölecioğlu tarafından 11.07.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.