Tepedeki
pınardan suyun hasını içer
Zirvelere
çıkarak filizleri yer davar
Kendine
ve insana ilâç olanı seçer
Hücreleri
sıkarak derdi tasayı kovar.
Hoplatarak
coşturur sineğin ısırması
Akşamı
iple çeker menü tahıl kırması
Hele
geviş getirip taneyi ayırması
Dizleriyle
ıkarak bayramıdır şu zavar.
Denemesi
bedava avuçta hemen erir
İnan
ki fazlasıyla ne versen geri verir
Baharda
gül misali goncasıyla yeşerir
Tereyağı
akarak büyük hastalık savar.
Ne
barışık ne küstür ovadaki çetiyle
Fidanları
çok sever işi olmaz kötüyle
Gerçek
şifa aracı dost etiyle sütüyle
Tende
iyi yanarak sanki mikrobu sıvar.
Terleyip
soğuyarak sular saklar ceresi
Kışlık
yazlık yiyecek köylünün hevkeresi
Balcan
banadura emeğin semeresi
Gözü
gibi bakarak şenlendirir bu avar.
03.07.2019
Ahmet
Çelik
DAVAR
: Keçi, Koyun
ZAVAR
: Hayvanlara yedirmek için hazırlanan tahıl kırması yem, boş laf, tazı
ÇETİ : Dikenli bir bitki
AVAR :
Tarladaki sebze, sebze bahçesi, sebze dikilen ark, parsel