Gecenin gerdanlığında gelinlik beyazı hüzün
Bozkırlarda taneleniyor yağmur sonraları
Bir dere kenarında kayık yüzdürüyor çocukluğum
Sessiz bir çığlık yankılanıyor dudaklarımda
Bu dünyayı bırakıp gidiyorum

Yolcu gemilerinde sigaralarını nefesliyor miçolar
Şaraplar yudumlanıyor kederli ellerde
Bir çirkin bir güzele vuruluyor baştan aşağı
Kurşuna diziliyor bütün sevdalar
Bir memleket kuruluyor yataklarımızda
Sokaklara zincirleniyor karanlıklar
Bir kadın uyanıp sabahlarını suluyor
Bu dünyayı bırakıp gidiyorum
Ellerimde dünyaya gelmiş olmanın suçluluğu

Şimdi kasıklarından damlayan uzun uzun
Yaşamanın verdiği bahtiyarlık
Yalnızlıklarını gölgeliyor
Ah bir ücra şehirde bırakıyorum sevinçlerimi
Yorgun bir güvercin gökyüzünde vuruluyor

Sabaha yakın saatleri seviyorum
Bir de seni beklenen sabahları
Zamanın elinden diken ayıklar gibi
Zehir zemberek bir kış günü
Sıcak ülkeler gibisin

Sen benim,
Vatanım, milletim, bölünmez bütünlüğüm
Yorgan altlarında sakladığım
Bir yaz günü serinliğim
Denize bakıp boğulduğumsun

Uzun bir yolda yürüyor gençliğin
Adım adım gizleniyor gece ayaklarında
Yapraklar yeşeriyor ortasında dehşetli bir güzün
Gençliğinin gerdanlığında yıldız beyazı hüzün
Bu dünyayı bırakıp gidiyorum




( Gidiyorum başlıklı yazı üzgünbiri tarafından 27.06.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.