Kalabalık
dolaşır hiç gürültü yapmadan
Hırıltıya
gülsek de gökyüzü kararınca
Çarpmadan
gider gelir eğriliğe sapmadan
Defterini
dürsek de biraz koku sarınca.
Tane
tahıl görünce deliğinde duramaz
Uygun
zemin bulunca sert yumuşak aramaz
Kilerin
doldurunca olur çocuk yaramaz
Evimizden
silsek de mezar oyar varınca.
Biz
sevgiyle bakarsak canlı birer yaratık
Dünyadaki
ortaktır değil onlar bir atık
Gayret
çalışmasıyla gör bak ibretle natık
Öldürmeye
hürsek de kaçar yeri yarınca.
Rabbimin
bir cilvesi düşünür yarınları
Senenin
her zamanı doyarken karınları
Her
türlü yiyeceğe keskindir burunları
Tembellikten
yatsak da çok yığar yararınca.
Diller
farklı olsa da bayram hasat anları
Gerçek
büyük dikkatle temizler samanları
Çevresinde
oluşan hiç sevmez dumanları
Sevinç
başlar tümsekte başaklar sararınca.
Artı
değeri yoktur tam nazarın emsali
Hayranlık
verir ruha kedi fare misali
Kar
zarar hesabıyla muhasebe timsali
Bir
küçücük esikte toplar hep kararınca.
Hizmet
ehli mübarek meleklerle yarışır
Sanki
kılıç kuşanıp yiğitlere karışır
İbrahim
darda deyip ağzı ile su taşır
Anlatılmaz
yüksekte el sallıyor karınca.
24.06.2019
Ahmet
Çelik
NATIK:
Konuşan söz eden, söyleyen beyan eden, idrak eden, bildiren