Islıklanan şahika yüreklerin Tanrısı

Bir düş’ün de kundakçısı çıkan yangın

Her mavi alevde içimi sure t/adında bir aşk

Körelen bekçiliğin tepe noktası sivrilen dil ve ateş.

 

Ölümlü gün, ölümlü sevda…

Ah’larımı boca ettim ben gönlüme

Bağdaş da kurdum hece hece

Yaftalan közümde dirlik karşıtı bir şerri de

Hayra yorarken en endamlı esvabı giyindi şiirlerim.

 

İsmi lazım değil hangi koca yürekse

İçine saklandığım bir manivela

Lanet benzeri imleri de öldürüp

Serpilen rüyalarım bir bir beyaz boşluğa

Kar yağan her gece;

Kardığım da acıları bir nebze de olsun

Mutlu olmayı dilediğim bir şer vakti

Hani olur da kürek kürek atarlar toprağı

Üstüne beyitlerimin

Ve mezar taşımda ölü bir gül

Fısıldarken melekler sefil ismimi.

 

Artık neyse halin çıksa falin, diyen

Pasaklı bir Çingene

Lakin yüreği beyaz bir toprak parçası

Saflığıyla nadasa alınmış düşlerime de

Peşkeş çeken hurafeleri

Maya çaldığım gölde açan bir su nilüferi

Vasıfları bilinmezin

Kaykılmaz mı yoksa acılarım?

 

Ah, sevgili, tut da dilek yıldızlar kayarken

Yoksa ben miyim kayan

Ayağımın altında boşalan o zemin

Pek zarif tümden gelen yangınlarım.

Neyse ne, sevdim ben de herkes yerine

Asla yok da niyetim benzemeye:

Düş özürlü insanlık kapatın gözlerinizi

Ve hayal edin yüreğinizin neferi

En büyük kaosu ve aşkı tetikleyen bilumum hecede

Savrulduğum rüzgârın da dağıttığı kelamım

Sonramla iştigal bir maziyim madem

Ne çıkar an’ımda saklıysa sabıka kaydım?

 

Öldüm ve öldürdüm Tanrım

Ölümü niyaz eyleyen bir saf faniyim

Mizacıma yenik düşen mevsimin titrinde

Çağlayan da hüzünüm

Her efkâra b/andığımı,

Hatmederken diri bir lehçe ile

Kopup da geldiğim masumiyet dünyası

Elbette bir furya değil ne de olsa

Ben bir şahikayım kundakladığım ömrü de

Kaptırmışken ellere artık ne niyetle sokulmuşsa yanıma.

 

Göğün renginde aşkım ve dualarım

Tutuklu kaldığım tüm şiirlerimi de yakın

Göçtüğüm geceye misafir gelen yürek yangınlarımı

Asla söndürmeyin

Ben yanmazsam nasıl yakarım sayfaları?

 

Ve gün ışığına hasret gecede artık daha nasıl

Yaftalanırım?

Ne de olsa nöbetçi benim efkârım

Hatmi çiçeğinde bir ölü imge tahayyülüm de

Değişirken günden geceye

Kazın adımı aşkın dibine

Varsın rahmetle ansın beni yürek mahkûmlarım

Azat edildiğim de yalan

Ne de olsa yanık teninde ölümün

Namı yürümüş bir soytarıyım.

 

Aşkın asasına yenik

Gözlerimde asla sönmek bilmeyen ferim

Andığım aşkı anılmadığım tutuk nutkumda

Farzı mahal bir serabım sevip de görünen

Sevilmeyi yürekten arz eden bir su damlası

İçimi şiirlerin yürekte saklı arazım.

 


( Ben Yanmazsam Nasıl Yakarım Sayfaları? başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 24.06.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.