Ağustos ve temmuzda titrerim donar gibi

Ruhumu buzla sarar aşkın eylül ayazı

Sanki hep Yusuf bekler karanlık kuyu dibi

Kervancıya ip sorar aşkın eylül ayazı.

 

Işıkları söndürüp girdin mi ince yola

Bedenle anlaşmadan vermezler asla mola

Ademliğin kuralı çile çekerek sola

Nefsi nefisle yorar aşkın eylül ayazı.

 

Gönül denen muamma vuslat için kavrulur

Bir çağlayan misali insan bazen durulur

Şu zaman tayfununda küller yele savrulur

Doğru yanlış tek karar aşkın eylül ayazı.

 

Çağları biz uydurduk mevsimlere takıldık

Aynı akla sahipken bebek diye bakıldık

Sonra düşman sanılıp cayır cayır yakıldık

Görünende sır arar aşkın eylül ayazı.

 

Canlı cansız varlıklar hep başıma üşüşür

Tek perdeden dönerken gayesizce dövüşür

Ayna paslı olunca canan benimle üşür

Hesaplar külli zarar aşkın eylül ayazı.

 

31.08.2014

Ahmet Çelik

( Aşkın Eylül Ayazı başlıklı yazı AhmetÇELİK tarafından 23.06.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.