Şiirin hikayesi;
Ölümü düşün, seni musallaya koydular, İmam efendi sordu, merhumu
nasıl bilirdiniz…
*********SÖYLEYİN**********
Bir gün ki gideceğim, zamanım durduğunda,
Ömrümü şerha şerha, kazdığımı söyleyin.
Gerçeğin sonsuz gücü, nabzıma vurduğunda,
Her zaman doğruları, yazdığımı söyleyin.
Allah’tan başkasına, ha keza kul olmadı,
Bin kere
ezselerde, asla geri
kalmadı,
Dik durdu zalimlerin,
önünde yıkılmadı,
Davasının peşinde, gezdiğimi söyleyin.
Hak bildim
hak söyledim, varsın hak olsun çilem,
Bunun için isterse,
üstüme gelsin alem,
Herkes bilir azizim, kılıçtan keskin kalem,
Zalimleri kalemle, ezdiğimi söyleyin.
Dört yandan maalesef, sarmışlar basireti,
Allah’ın adaleti, vermekte hürriyeti,
Yalnız koymaz
garibi, Peygamber vasiyeti,
Mazlumların
safına, sızdığımı söyleyin.
Dava ki
omuzumda, kutsal bir makam gibi,
Dava
ki sırtlarımda, eskiyen
hırkam gibi,
Çekinmeden kalemi,
adeta ressam gibi,
Gerçekleri resmedip, çizdiğimi söyleyin.
İki evlat
bıraktım, candan can vatanıma,
Ser verdim
bayrağıma, şifa oldu canıma,
İhanet
karışmadı, bir kez olsun kanıma,
Hainin düğümünü, çözdüğümü söyleyin.
Fıtratım doğruluktur, ibadetim pusula,
Adım
ki Adem’idir, nasip olmaz her kula,
Rahman’ın
benim için, çizmiş olduğu yola,
Engeller koyanlara,
kızdığımı söyleyin.
Nice hain
oyunu, bozduğumu söyleyin.
Adem Efiloğlu